Titreyen ellerim, dönmeye başlayan başım, dökülmek için bekleyen yaşlarım ve içime sinen korku ile geldiğini anlamak zor olmuyor. Her sabah, her akşam, yemek yerken hatta ve hatta uyurken bile geliyor. Birazdan karanlığın içinden çıkacak, aynı alaycı gülüşle bana bakacak, benimle dalga geçecek ve benim bu halimden zevk alarak beni izleyecek....
Baharda hepsi yeşil ve güzel, İyi gün dostu misali, Bir bir dökülüyor zayıfları, Dökülen yapraklar misali, Kötü günler de yanında olur güçlüleri, Soğuğa ve rüzgara meydan okurcasına, Ağaçların kalan en son yaprakları, Anımsatır bize dostluğu ve sadakatı.. . Güzel günlerde çok olur dost, Biraz işler yolundan çıksa döner sırt, Hele...
Özellikle bazı çevreler, hayatta en çok “Türk” kelimesinden rahatsız oluyorlar desek; abartmış olmayız. Yazılarında, konuşmalarında her zaman sosyolojik ne kültürel kavramlardan dem vuranlar; nedense bu bahsettikleri kavramları, mesele ”Türk milleti” olduğu zaman şaşırıp, ya da gafletten, ideolojik bağnazlıktan dolayı yerli yerinde kullanmıyorlar. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: 1960´lı yılların başında Batı...
Seni ömrüm boyunca düşlerinde bile sevgi yağmurlarımda sırılsıklam ıslatacağım Delice bir sevda rüzgarı olacağım senin gönül dağında delicesine esip duracağım Sevgili seninle aşkı her sabah uyanınca fotoğraflarına bakınca yeniden vuracağım Havalar sisli puslu olsa da bir Güneş olup dünyana aydınlık sımsıcacık doğacağım Yer yüzünde her yerde hazan yaşansa kuraklık olsa...
HAKİKAT(TRUTH-REALITY: DOĞRULUK-GERÇEKLİK) VAR OLAN ŞEYLERLE ZİHNİN UYGUN OLMASIDIR! (VERITAS EST ADAEQUATIO REI ET INTELLECTUS) DEĞİLSE ‘İNOTANTİK BİLGİ’ KENDİSİNE(-ONA) KÖRÜ KÖRÜNE İNANAN CAHİLCE BOYUN EĞEN FERT VE TOPLUMLARI ÇOCUKLAŞTIRIR; ERGEN-ARTİST/ATARLI KILAR VE İPLİĞİNİ PAZARA ÇIKARIP MASKARA EDER! SÖYLEMEDİ DEMEYİNİZ! BENDEN HATIRLATIP UYARMASI; AMAN HA, DİKKAT!!! “Epistemoloji(bilgibilim-bilgikuram)”, nâm-ı diğer “Bilgi Felsefesi”,...