UNUT DEME Ali Akın … Sildim desen bile, seni gönlümden, Sakın beni unut deme, bana ha. Ben unutmam, sen de bana ölmeden, Sakın beni unut deme bana ha. Seni bilmem, ben kendimi bilirim, Kırk yıl sonra gel de, koşar gelirim, Dua eder, sana hayır dilerim, Sakın beni unut deme bana...
YUTKUNMAK YUSUF GÖKBAKAN … Hep, hiç ile yutkunmak Acıyı acıyla yutkunmak.. Meramsızlık , tırmık ucunda Ya da gümanı olmayan Meram faslında. Kedergâhtan kadergâha, Enseye vuran hu’ya banmış yel ile Bir teslim odasında; Kaşkolüne doladığı aşkı, aşkla titreten, Bir dileniş çatılı yüreği, küp dolusu hüzün.. Öylece, öylesine korunda çabalamak; Ateşbaz olmak....
BABALAR VE EVLATLARI İbrahim Ayğırcı … Hepimiz birer babayız. Ortak vasfımız; çocuklarımızı iyi yetiştirmektir. İyi yetiştirmek isterken, nereden başlayacağız? Hep bir telaş içindeyiz. Telaş içinde çocuklarımız için şahlanırken, hata da yaparız. Her hatalı şahlanış, faziletiyle ve günahıyla sadece babalıktır. Babalıktır ama bugün çocuklar babasından rahatsızdır. Babasından farklı kendi kaderini çizmek...
İNSAN BU İbrahim AYĞIRCI … Doğumu ebenin elinde, İlk ağlaması, kanla yıkanan bebe, Ruhlar besleniyor ince damar bezde Ölümü haber veriyor doğumundaki çizgide. Hangi çocuk ağlamaz bezi kanlı, Uçurdu kocakarı ebe elindeki kuşları, Doğru olan böyleydi acaba yalan nasıl idi? Yalan dünyada insanın ağlaması ta başındaydı. Neyle karşılaşacağı belli, Göğsünü...
ALEIN KENTIGERNA’NIN KASABA ADLI KİTABI ÜZERİNE NOTLAR Arzu Ortaören … Gerçek yargıç, insana asla yanlış karar verdirmeyecek olan yaralanmış vicdanıdır. Sevgili Fatma ile heyecan içinde, harika bir kitap okuduk. Eşlik ettiğin çok teşekkür ederim canım. Çok güzel bir okuma oldu. Nicelerinde buluşmak dileğiyle, sevgiler yolluyorum kucak dolusu. Rockfeland sessiz, sakin,...
Zühre Kız Nezdinde Tâhirlik Ali Rıza Navruz … Herşey bir sebebe bağlanıyor dönüp dolaşıp. Ben sebep/sizliği arıyordum. Yok, yok! Galiba tam tersi; ben senli anları arıyordum. Ama nerde o senli günler ki? Üstelik sinirin, stresin dizboyu yaşandığı günleri yaşıyorum… Gençlikse “başımda duman” Nilüfer kızın dediği gibi, “içimde yılgın rüzgârların ayak...
Büyük Adam Şekeri… —– Ali Rıza Navruz Bizim toplumumuzun dini bayramlarında tatlı olmadan olmaz sevgili dostlar! Hamur işi tatlıdan olmasa da şeker denen tatlı mutlaka bulunur evlerimizde misafire ikram için. Tabii ki bizim evde de bu bayramda dostlara ikram için şeker bulunduruldu. Gözlemlediğim kadarıyla bazı aileler şeker alırken iki cins...
Bayramlar vardı Bayramların tadı damağımda Çocukluğumun ülkesinden Mazilerin ocağında İnsanların ülkesinde Yöresel ocakların otağında Bir heyecan bayram öncesinde Çocukların düşlerinde Annemin evinde misafir Büyükbabamın cebinde Küçük külahların içinde Kırmızı yeşil sarı Dişkıran şekerleri Koca sofralarda yere serilmiş Örtülerin üstünde Şehirden uzak köylere Insan toplulukları Köyleri ziyeret ederken Kızlar pencere önlerinde...
VE SÜKÛT…! ———- Ali Rıza Navruz “Sessizlik ihânet etmez” Bir denize benzer ruh haline şahitseniz eğer, biliniz ki; sükûtla karşı karşıyasınızdır. O denize benzeyen ruh hâli içinde binlerce renkte düşünce birbirine hiç çarpmadan, dokunmadan yüzerler. Sükûtumuzun benzer anlamlılarına bakacak olursak; “susku” ve “susma” sözcükleri hemencecik göz kırpar bizlere… Sonrasında S.Korkmaz...
————— Ali Rıza Navruz ^^^ Gönül anam ne olur beni kollarınla sar, Kalayım kucağında sınanan sabrım kadar… Sanki bağlamanın perdeleri birer birer açılıyor ve o perdelerden; bir sevdâ, bir sitem, bir ayrılık türküsünün bin iç ezikliği veren yanık nağmeleri dolduruyordu odanın içini: “Elif dedim, be dedim; Gız ben sana ne...