Ankara’da yayınlanan Özgür Sanat Dergisi”nin yeni sayısı çıktı, bu sayıda yazı ve şiirleri ile yer alan yazar ve şairlerimizin isimleri şu şekilde;Arzu Kök+Adil Başoğul+Bilal Sambur+Serpil Taşyürek+Kudret Köksal+Seda Kırdar+İbrahim Berksoy+Kemal Bayrakçı+Ahmet Zeki Yeşil+Mansur Meçin+Hatice Altunay+Musa Şahin+Meral Kutluğ İlsever+Selçuk Ceyhan+Ayşe Dikici+Necati Arslanmirza+Abdulkadir Güler+Ramazan Kahriman+Mustafa Söylemez+Cebrail Küçükkoçkaya+Muhittin Çoban+Ercan Aslan+Temel Demirer+ Abdulrahim Öz. Derginin yeni sayısının dosya konusu “100 Yılda Sanat” olarak seçilmiştir, bu konuda ki yazıların+şiirlerin vb. eserlerin en geç 15 Ekim 2023 tarihine kadar ozgursanat19@gmail.com e posta adresine gönderilmesi gerekmektedir.
Yarın ola ki Vatan, Hiç bir zaman arzu edilemeyecek bir fakru zarurete düşer ise, İşte o vakit, onlar, abitlerimiz, şehitlerimiz gibi.., Canlarımızı adamışlığımızın teminatları olmaya ahdimiz vardır tabii ki elhamdülillah… Ancak.., Allah onların ruhlarını şad eylerken…, onların yürekliliklerine layık vatan evlatlarını da, onlara malum kılsın ki, Huzurla olsunlar ve bu...
YAZAR EMEL BAŞER İnadına Kıvırcık İnci YILMAZ ŞİMŞEK: Merhabalar kıymetli ziyaretçilerimiz. ESANMEL, Edebiyat ve Sanat Meltemi Sitesi olarak yine edebiyat ve sanatla harmanlanmış harika bir röportaj ile yine karşınızdayız. İnadına Kıvırcık Soruyor adlı röportaj serimizin on dördüncüsü ile karşınızdayız. On dördüncü konuğumuz yazar Emel BAŞER . Evet… Şimdi sorularıma geçiyorum...
Ziraat Fakültesinde okuduğum yıllarda ülkemizin mera durumu, kaba ot kaynakları, hayvan beslenmesi konularının önemi hakkında aklımda kalan en etkili söz Hocamızın ısrarla tekrarladığı, 1954 yılında dönemin tarım bakanı Nedim ÖKMEN in et sorunu için “Et Meselesi Ot Meselesidir” sözü olmuştur. Bu sözü ile çayır ve mera alanlarımıza sahip çıkmamızın önemini...
SAĞANAK ALTINDA JEAN TEULÉ 136 SAYFA Haddinden fazla özgüven kötü bir kılavuzdur. Avrupa’nın kaderine yön verecek Yüz Yıl savaşlarının sonları. İki amansız düşman. Fransızlar ve İngilizler. Karşı karşıya gelmiş iki ordu ve bir savaş hazırlığı. Kibir, gösteriş, hırs ve şöhret peşindeki Fransızlar. Sayıca üstünlük onlardan yana. Kendilerinden o kadar eminler...
.. Soğumadı hiç !, Gönlümüzün namlusu,, Kalleşliği imha ettikce.. Üşüdü duygular Fırtınaların/ boranların mevsiminde.. Susmadı feryadı dilin,, Arsızlar hayatımızla rulet oynadıkça.. Sersefil hayalleri kendine göre Çizmeye çalışanlar,, Ne zaman susacak şu asi gönlünüz..? Öyle susamışız ki şu doğruluğun Bir damla suyuna.. Çatlamış hararetinden gönüllerimiz Adanmışlığın deryasında.. Varlığı pert olmuş insanlık,,...
Bizler, çocukluğunu doya doya yaşayan, sokaklarda top oynayan, mahalle kültürünü soluyan, komşuluk ilişkilerinin sıcaklığını hisseden bir neslin son halkalarıyız. O günlerde, teknoloji bugünkü kadar yaygın değildi, fakat hayatımızda eksik olan bu teknolojiye rağmen daha zengin ve dolu dolu bir yaşantımız vardı. Güneşin ilk ışıklarıyla sokaklara dökülür, akşam ezanıyla evlere geri...