Hayatımın kamera kayıtlarına baktım Bakarken mutlu günlerimi aradım Aradımda hiç mutlu günümü bulamadım Biraz sevindim çok ağladım Hayatımın kamera kayıtlarında neler gördüm Nasılda geçmiş bu zavallı ömrüm Hiç gülmemiş nedense yüzüm Hep ağlamış zavallı gözüm Nasıl bir dünyada yaşamışım Sadece bir gün gülmüşüm Hep ağlayıp durmuşum Hiç dinmemiş göz yaşım...
KAR MI GELDİ Duman varmış zirvesindeDağlara bak kar mı geldiHerkes işin zırvasındaSanki size ar mı geldi On ikiden vurmuyorsunSaat bile kurmuyorsunNiye rahat durmuyorsunKoca dünya dar mı geldi Tamam öyle olsun tamamİşin içinden çıkamamHep aynı tas aynı hamamKral gitti çar mı geldi Alparslan ettin mi hayretŞöyle bir etrafı seyretBirşey yapalım ha...
Anlık refleks, içgüdü, cebri-iradi-bilinçli tercih, niyet, dürüstlük,vicdani kanı, adalet arayışı ve rönesansın ruhu hakkında -Kelimeler ve kavramlar arasında derince bir yolculuk- Kelimeleri ve kavramları sorgulamadan, elbette esiri, bağımlısı değiliz. En azından böyle bakmalıyız. Onları, ihtiyacımıza göre arar, keşfeder, çözümler ve yorumlarız. Yaşam, gerçeklik, duygu, düşünce ve anlam arayışımıza katarız....
ÇIPLAK CESET CELİL OKER 144 SAYFA İnsanların yaptıklarını ya da yapmadıklarını, yapacaklarını ya da yapmayacaklarını yargılamayı çok uzun süreler önce bırakmıştım. Eski pilot, şimdilerde özel dedektif Remzi Ünal, bir telefon alır bir gün Tarsus’tan. Arayan Yuuf Sarı isimli bir kumaş tüccarıdır. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci olan yeğeni İbrahim Sarı’dan 1 haftadır...
Kahve içiyorum. Hem de Türk kahvesi. Bu yaşıma kadar fal baktırmak amacıyla burnumu tıkayarak içtiğim bol şekerli kahveleri ve yanında suyu kafama dikme çabalarımı saymazsak. Üniversite yıllarımda Taksim’de bir kafede genç bir çocuk bakmıştı falıma. Hep gidiyordum. Burnumu tıkayıp kahveyi içmeye çalışıyordum. Fal baktırmaktı amacım. Sıramı da dört gözle beklerdim....