Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C

BİR ŞAİR-BİR ŞİİR/ (Türkân İldeniz)

BİR ŞAİR-BİR ŞİİR/ (Türkân İldeniz)

Ali Rıza Navruz

Türkân İldeniz Şairler âleminde pek de tanınmış bir şair değildir bana göre. Fakat onun tanıtılması gerektiğini düşünüyorum ben… “Boğaz” dediğimiz zaman boğazın verdiği ilhamı şiirlerine yansıtmasını bilen Türkan İldeniz hemen akla gelmeli. Gelmeli; Çünkü onun şiirlerinde duygu vardır. Romantizm ve ayrıca da hüznün, cin çeşidi… Kandilli Kız Lisesinde öğrenim görmesinin kesinkes etkisi vardır şairliğinde. Pek çok kadın şairde gördüğümüz “başkaldırı” ve “isyan” gibi duygular da vardır fazlası ile. Kadın kişiliği ise hep ön plandadır ve dikkat çekicidir. Şahsen ben ilk kez 1992 yılında fark ettim şairimizi. Evet, geç kaldığımı itiraf ediyorum. Fakat o dönemlerde iletişim ağı bu denli çeşitli ve hızlı değildi. Kim bilir, belki de ben bu kadar hevesli değildim Her neyse!..

Sayısını unuttuğu “günlerce bekleyişten sonra beklenene şöyle sesleniyordu Türkan İldeniz:

“İçimde sıkıntının en dayanılmaz şekli

Kaçıncı kere saatleri susturuyorum

Bensiz çözülüp sensiz bağlanması yok mu halatların

Tükeniyorum…”

Beklenen duydu mu duymadı mı bu tükenmişliğin sesini bilemem ama ben duydum o yürek sızısını o dönemde. Havva anamız “yassaaaaak” elmayı giydirirken Âdem babamıza, Türkan İldeniz; gramofonun o çılgın sesini susturma çabasındaydı sanırım. Ki habire bağırıyordu karşı kıyıdan; Heey mavro; “sustur o plağı içim parçalanıyor/Artık ne ben varım, ne sen, ne yarın!..”

Yorgo’nun Afyon yüklü şarabı dem tutarken mahzende “körkandil kızıl anlayışlara” kini vardı elbette İldeniz şairimizin. “Ellerinin ateşine geldim/ yak beni” diye haykırıyordu adeta sevdiğine. Bütün bağlardan kurtulduğunu zannedersek yanılırız gibi. Belli ki yokluğun “özlü çıbanı” kanadı, kanadı… Oysa sevgili halkım, oysaaa; şairimizin gözleri; onu görünce güzeldi, saçları; onu görünce lepiskaydı. Ve kendi diliyle; teni onu görünce sıcaktı…”

Şiirlerinde; serbest tarzı benimsemiş gözüküyor. Şiirlerini yazarken dizelerini imgeye boğmadığı da açıkça belli. O Kadınsı gülüşü ile belli ki yıldızları bile tutsak edebilecek bir güçtedir. “Beni senden zorla kopardılar yiğidim/ Bir kınamadır tutturdu gözleri/ Cümlesi bir olup kanıma tükürdüler/ Zincirlediler ellerimi…” derken söz hakkı olmayan tutsak sevgileri ve toplumumuzun kanayan bir yarasını işaret ediyordu sanki…

Hemen her şairin belli başlı dergi ve gazetelerde şiirleri yayınlanır. Türkân İldeniz’in şiirleri de vakti zamanında Pazar Postası, Yelken, Yeni İnsan, Varlık, Türk Dili, Gerçek Sanat, Ataköy gibi dergilerde görülmüştür.

7 Ocak 1938 tarihinde doğmuş olduğunu görüyoruz. Yer Düzce! İlk ve Ortaokulu Düzce’de, Liseyi ise İstanbul Kandilli Kız Lisesinde okur. 1957 yılında girmiş olduğu Hukuk fakültesinden 1959 yılında rahatsızlığı nedeniyle ayrılır. On yıl süren evliliğinden Ece (1960) ve Ege (1965) isimli iki kız çocuğu olur. İstanbul Belediyesinde 20 yıl memurluk yaptıktan sonra 1983 yılında emekli olmuştur şairimiz…

Eserleri:

*Taşra Kızının Deliceleri (1966)

*Havva Çıkmazı (1967)

*Buz Altında Yanardağ isimli kitabı da şu anda yayına hazır dosyadır (Yayınlanmış da olabilir şimdilerde)

———

BEKLEYİŞ

*

Sayısını unuttuğum günlerce bekleyişten

Ben yorgunum rıhtım taşları yorgun

Art arda geçen gemiler durmuyor bu limanda

Duranlardan sen çıkmıyorsun.

Bil ki katıksız sancılara razıyım yokluğun olmasa

Bil ki bir avuç biber gözlerime serpilen

Ellerimde soğumadı ellerinin izleri

Durup şiirler yazıyorum yoluna.

İçimde sıkıntının en dayanılmaz şekli

Kaçıncı kere saatleri susturuyorum

Bensiz çözülüp,

Sensiz bağlanması yok mu halatların

Tükeniyorum.

**

TÜRKAN İLDENİZ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.