DOLAR
32,2018
EURO
35,0250
ALTIN
2.512,42
BIST
10.739,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
25°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C
Cuma Az Bulutlu
23°C

İNADINA KIVIRCIK SORUYOR, AŞK YAZARI MUSTAFA ÇİFCİ CEVAPLIYOR

İNADINA KIVIRCIK SORUYOR, AŞK YAZARI MUSTAFA ÇİFCİ CEVAPLIYOR

İNADINA KIVIRCIK SORUYOR, AŞK YAZARI MUSTAFA ÇİFCİ CEVAPLIYOR

  

İnadına Kıvırcık Soruyor, Aşk Yazarı Mustafa Çifci Cevaplıyor

Merhabalar kıymetli ziyaretçilerimiz. İnadına Kıvırcık Soruyor adlı röportaj serimizin yirmi yedincisi ile karşınızdayız. Konuğumuz aşk kitapları yazarı Mustafa Çifci olup şimdiye kadar yayınlanan 25 kitabı var olduğunu belirtmek isterim. Sorularıma geçiyorum böylelikle hep birlikte Aşk yazarı Mustafa Çifci’yi daha yakından tanımış olacağız.

İnci Yılmaz Şimşek: Merhabalar. Öncelikle davetimizi kırmayıp Edebiyat Sanat Meltemi sitimizde röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Lütfen okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Kastamonu doğumluyum. T.C. Türk Patent Enstitüsü tarafından “Aşk Yazarı” marka patenti tescili bana aittir. İşletme, Sosyal Hizmetler ve Sosyoloji lisans mezunu olup aynı zamanda Psikoloji Uzmanlık, Koçluk Mesleki Eğitmenliği ve NLP Uygulama eğitimleri ve Yaşam Koçluğu eğitimim var. Sosyoloji alanında, Türkiye’de kırsal ve kentsel aileyi büyüklük, ekonomik yapı, otorite ilişkileri ve çocuğun konumu bakımlarından karşılaştırılması konusunda araştırmalar yaptım. Bir süre sınıf öğretmenliği görevinde bulundum, bankacılık hayatında özel bir bankanın çeşitli bölümlerinde bölüm müdürü olarak görev yapmaya devam ediyorum. Ayrıca sendika temsilciliğinde aktif görevlerde bulundum. İlk şiirim, “1985-Gençlik Yılı” adına düzenlenen yarışmada, “Azize” adlı uzun şiiriyle şeref ödülü aldım. Şiir “Gençlik Antolojisi”nde yayımlandı. “Aşkın Adı Sevişmek Değil” adlı deneme kitabım (1999) çok satanlar listelerinde yer aldı. [Kaynak: emmedya.sabah.com.tr/ extrafunky/extra/kitap.html- 25.11.1999] “Aşkta Haram Olmaz” eserim büyük ilgi gördü, 4 baskı yaptı. Uzun yıllar radyo proğramları hazırlayıp sundum. Şiir geceleri düzenledim, bir çok sanat etkinliklerine, TV programlarına  konuk sanatçı; söyleşi ve imza günlerine katıldım. Ulusal ve yerel gazetelerde köşe yazarlığım devam etmektedir.

* Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi -2001/ * Biyografya, Ünlüler Ansiklopedisi – 2002/ * İstamonu Buluşmaları, Kastamonu’dan Türkiye’ye Altın Adamlar, 2014/ * Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi- 2002/ * İstanbul Şiirleri ve Yazıları Antolojisi – İst. Büyükşehir Belediyesi – Fethin 550. Yılında 550 Şair- Yazar- 2004

İnci Yılmaz Şimşek: Mustafa Bey, hepimizin severek takip ettiği bir yazar olarak sıklıkla duyduğunuz bir sorudur belki ama ziyaretçilerimiz için bir daha cevaplarsanız seviniriz. Yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Yazmaya ilkokul dönemlerinde evimize gelen misafirlerin, uzak şehirlerden gelen akrabaların, tatillerde bir araya geldiğimiz ailemizle, ayrıldıktan sonra sohbetlerimizi yazarak başladım. Bu yazdıklarımı daha sonraları onlara mektuplar şeklinde posta yoluyla gönderim yapmaya başladım. Bu bazen çok değerli bir anın paylaşımı olduğu için çok büyük bir sevinç kaynağı oldu, bazen de olumsuz anları da yazdığımdan eleştirilere neden olmuştu.

İnci Yılmaz Şimşek: Mustafa Bey, aşk yazarı patentini almış biri olarak okurlarımız için cevaplamanızı istediğim bir soru var. Aşk acı verir mi?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Evet verir. Aşk insana acı, mutluluk, keder, üzüntü verir. Aşk, yine aynı zamanda sonsuz bir huzur da verir. Aşk aynı zamanda tüm insanlara sevgiyle bakmayı da öğretir. İçinde kötülük yoktur, sevdiğini ona verin başka bir şey istemez. Tek derdi sevdiğidir. Kimseye zarar vermez. Aşk, acı da verir. Çünkü aşkı insan en içinde saklar. Kalbinin derinliklerinde sakladığı, en çok kıymet verdiği bir şeyin yok olması, başkasının olmasını kabul edemez. Hele hele tüm hayatını onunla geçirmeyi planlarken sevdiğinin kendisinden vazgeçtiğini görmesi insana büyük acı verir. İnsanlar çok sevdiklerini hep kalplerinin en derinlerinde saklarlar.  Bu onların aslında saf sevgilerinden ileri gelir. Bu mükemmel bir şeydir. Ve yine aşk herkese kısmet olmayacak kadar da kutsal desek yalan olmaz. Çünkü aşk, karşı taraf ne kadar yanlış yapmış olsa da affeder. Bağışlar. Yine sevmeye devam eder.

İnci Yılmaz Şimşek: Ziyaretçilerimiz için yayınladığınız kitapların isimlerini söyler misiniz? Kitaplarınızla henüz tanışmamış okuyucularımız için içeriğinden de bahsedebilirsiniz.  Kitaplarınızda okurlarınızı neler bekliyor?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Yayınlanmış 25 kitabım var. İçinde roman, şiir, öykü ve deneme tarzı yazılarım var.

İnci Yılmaz Şimşek:  Mustafa Bey, yazarlar hayattan beslenir. Hayatın her anı bizlere ilham olur. Sizin yazarken ilham veya motivasyon kaynağınız nelerdir? Ziyaretçilerimiz için biraz bahseder misiniz?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Derler ki, “Benim de zamanım olsa ben de yazardım, yazmakta ne var ki, otur masaya yaz. Kafan güzel ve boş ki yazabiliyorsun.” Bütün bunlar boş insanların söylemleridir. Yazabilmek öyle sanıldığı gibi kolay değildir. Yazmak için ilham arayan, ilham gelsin diye bekleyen birisi değilim. İlham gelsin diye, şurada olayım, burada olayım, denizi seyredeyim, bağ evinde olayım, tatile gideyim ilham gelsin ondan sonra yazarım gibi saçma sapan bir durum yoktur bende. Yazmak bilgi işidir. Bilgin varsa yazabilirsin. En önemlisi de içindeki his, duygun, düşüncen beyninden ve yüreğinden taşmasıdır. Bilgi, bilgiyle çoğalır. Yazının da temeli budur.

İnci Yılmaz Şimşek: Siz de takdir edersiniz ki yazmak sancılı bir süreçtir. Bu süreç kitabınız basıldığında, onu ilk kucağınıza aldığınızda son bulur. Sizin yazılarınızı yazarken zorlandığınız anlar oldu mu? Bu zorluklarla nasıl baş ettiniz?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Yazabilmek, yaşadığımız güncel hayatı bilgiye çevirip kâğıda dökebilmektir. Bunun için gördüğünü, duyduğunu ve hayallerini bir aynada yansımasını  görebilmekten geçer. Bunun içinde bilgi ve birikim gerektirir. Bu anlamda yazarken kendi tarzımı yarattığım için zorlandığım olmadı.

İnci Yılmaz Şimşek: Okurlarımız yazılarınızı kaleme alırken ne tür okumalar yaptığınızı merak ediyorlar? Yazılarınızı üretim esnasında özellikle okuduğunuz bir tür var mı?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Ben genelde yaşadıklarımı yazan birisiyim. Yaşamadan, hissetmeden yazdığım her ne olduysa bir zaman sonra beğenmeyip çöpe atmışımdır. Bu anlamda tarihi araştırma yazılarımının dışında kalan araştırma yazılarım haricinde yazmak için bir eseri okumam, nasıl yazılmış diye bakmam zaten doğru olmaz.

İnci Yılmaz Şimşek: Mustafa Bey, sizce dünyanın veya insanların en büyük sorunu nedir?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Dünyanın ve yaşamın ilk sorunu eğitimdir. En büyük derdi ise cahilliktir. İnsanoğlu, insanlık tarihini geliştiren, dönüştüren ve büyüten bilgili insanların bilgisinden uzak kaldı. Dolayısıyla ateşi bulmak yüzyıllar almıştır. İnsanların yeniye alışması o kadar kolay değildir. İnsan, bildiği şeye yönelir. Pazar da bile daha önce alışveriş yaptığı yere gider. İnsana yönelik eğitimlerin tüm dünyada arttırılması zorunludur.

İnci Yılmaz Şimşek: Acılar bir nevi deneyimdir aslında. bizde yıkıcı izler bıraksa da yapıcı bir şekilde üstesinden gelmeyi başarırız her defasında. Yaralarımızda çiçekler açtırırız. Bu bağlamda acılar insanı olgunlaştırır derler. Sizce doğru mu bu?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Hayır yanlıştır. Acılar insanı değiştirip olgunluk verebilmiş olsaydı bugün savaşlar olmazdı. Kötülükler çoktan bitmiş olurdu. Hüzünler yok olmuş olurdu. Gözyaşını unutmuş olurduk. Oysa her yer yalnızlık, her yer acı dolu. Acıyı yaşayan insanlar, kalbinde o acıya dayanıklı hale gelir. Acılar insanın DNA’sına işlemiş olmalı ki, bu kadar acıya dayanma gücünü gösterebiliyorlar. Ne demişti usta şair, Hasan Hüseyin Korkmazgil, “Acıyı bal eyledik” Yaşamlar acı dolu, yaşamlar hüzün doludur.     

İnci Yılmaz Şimşek: Kendinize örnek aldığınız, idol olarak gördüğünüz yazar ya da şair kimdir ve neden?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Hayır, böyle bir durumum yok. Dünya’nın tüm yazarları ve şairleri değerlidir.

İnci Yılmaz Şimşek: Edebiyat tarihi boyunca yaşamış şair ve yazarları göz önüne alırsak. Keşke şununla tanışsaydım ya da umarım bir gün şununla tanışırım dediğiniz yazar ya da şairler kimlerdir? Ve… Onları diğerlerinden ayıran, özel kılan nedir sizin için?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Öyle bir hevesim, öyle bir hayalim yoktu. Sizin gibi güçlü bir kalemi olan yazarla tanışmayı çok istiyordum bu gerçek oldu.

İnci Yılmaz Şimşek:  Çok teşekkürler Mustafa Bey. Sizin gibi ülkenin beğenilen, örnek alınan bir yazarından bu sözleri duymak çok kıymetli benim için. Peki… Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? Engin deneyimlerinizden faydalanmak isteriz.

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Yine çok güzel bir soru. Yazmak isteyenler, nasıl yazıldığını merak edenler, yazma yolunu benim Aşk Bu İse adlı kitabımı okuyanlardan şöyle çok mesajlar almıştım; “Bu kitabı okuyunca yazabildim. Bunu okuyunca yazmanın yolunu buldum. Yol gösterici usta bir eser.” İsteyenler okuyabilir. Yazmak, yazarın kendisine mektup yazması gibidir.

İnci Yılmaz Şimşek:  Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir? Yazmanın herhangi bir formülü var mıdır sizce? Neler yapmalı veya neler yapmamalı yazar adayları?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Bu konuda tek diyebileceğim konu, çok çeşit okuma yapmaları olacaktır. Konfüçyüs; “Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir” derken kelimenin ehemmiyetini anlatır. Namık Kemal “Bir insanın zekâsı, bildiği kelime sayısıyla orantılıdır.” der. Bir insan ne kadar çok kelime okumuş ve öğrenmişse, aklını da o kadar çok kullanabilir. Ne kadar az kelime bilirse aklını kullanamaz, yorum yapamaz, sorgulama yeteneği gelişmez. Kitap da okuyamaz çünkü kelime bilgisi yoktur. Kendisine anlatılanları kavrayamaz, ancak günlük ihtiyaçlarını dile getirebilir. Geldim, gittim gibi sadece basit kelimeleri konuşur. Öte yandan bilgim dahilinde söylemek isterim ki, eğitim döneminde Amerika’da 70 bin, Almanya’da 70 bin, Japonya’da 44 bin, İtalya’da 30 bin bizde ise 10 bin kelime ile yazılmaktadır. Yani bu şunu gösterir öğrendiğimiz kelime kadar konuşuruz. Bildiğimiz kelime kadar hayal kurup, düşünüp, üretebiliriz.

İnci Yılmaz Şimşek:  Mustafa Bey, atalarımız evlatlarına, evlatları çocuklarına, çocukları torunlarına hep aynı şekilde yakınmıştır. İnsan değişti, diyorlar. Bu konu da siz ne söylemek istersiniz?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: İnsanı, insan yapan öz değerler asla değişmez, değişmediğini insanlık tarihi göstermiştir. Zenginin daha zengin olması; fakirin, fakir kalmasıdır. İnsan değişseydi neler olurdu? Acılar biterdi. Kavgalar biterdi. Açlık biterdi. Hüzünler biterdi. Daha da önemlisi, öldürmeler biterdi. İnsan değişseydi, Dünya değişirdi. Oysa ne değişti?

İnci Yılmaz Şimşek: Tarih boyunca bir çok devrime tanıklık etmiş bir ulusuz. Kendi devrimimizi yapıp dünyaya örnek olduğumuz tarihin tozlu sayfalarına kaydedilmiştir. İnsanın devrimi size göre nedir?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: İnsanlığın en büyük devrimi yazının icadıdır. Çünkü tarihsel kayıt yazıyla başlar. Sorgulamanın ve aydınlığın ve insanlığın sosyal hayata katılması yazıyla başlar. Dünyanın ilk aşk şiirine baktığımızda ise aslında insanın hiç değişmediğini görmüş oluruz. İlk çağda kadın ve erkek nasılsa bugünde öyledir. Dünyada her şey değişmiş sadece insanın duygu ve düşünceleri değişmemiştir. X, Y gibi kuşaklara ayırmak, bölmek, sınıflandırmak sermayenin bir oyunudur. Dede ile torun nasıl ayrı olabilir? Çünkü değişen insan değil, değişen teknolojidir. İnsanın insana, toplumların başka toplumlara olan düşmanlığı yok olmamıştır.

İnci Yılmaz Şimşek: Güzel ve keyifli bir sohbetti Mustafa Bey. Eminim ki ziyaretçilerimiz bu röportajdan çok şey öğrenmiş ve ilham almıştır. Röportajınınız ve samimi cevaplarınız için teşekkürler. Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

Aşk Yazarı Mustafa Çifci: Çok teşekkür ederim. Bir yazara, yazıya, kitaba ve sanata değer verdiğiniz için ben çok teşekkür ederim. Her kitap bize o güne kadar görmediğimiz yeni bir pencere açar. O pencereden yeni bir gökyüzü görürüz. Pencerelerimiz bol olsun diyor, bol kitaplı günler diliyorum.

İnci Yılmaz Şimşek:  Veda vakti geldi sevgili okurlar.  İnadına Kıvırcık Soruyor adlı röportaj serimizin yirmi yedinci konuğu bugüne kadar yirmi beş kitaba hayat veren Aşk Yazarı Mustafa Çifci’ydi ile birlikteydik.  Sanatla, edebiyatla kalın, hoşça kalın… Edebiyat ve Sanat Meltemi yuvanızda essin…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.