Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Yağmurlu
19°C
Çarşamba Çok Bulutlu
18°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C

ŞİİRİN VE ŞAİRİN TÜRK EDEBİYATINDAKİ PAZARI

ŞİİRİN VE ŞAİRİN TÜRK EDEBİYATINDAKİ PAZARI
4 Ekim 2025 22:41
11
A+
A-

Türk edebiyatının köklü damarında şiir daima başat bir tür olmuştur. Sözlü geleneğin destanlarından başlayarak divan şairlerinin saraylarda okunan kasidelerine, halk ozanlarının meydanlarda sazla söylediği koşmalardan Cumhuriyet dönemi dergiciliğine kadar şiir, hem sanat hem de toplumsal söz olagelmiştir.

Ancak şiirin yalnızca estetik bir ifade olmadığını, aynı zamanda bir pazar meselesi olduğunu da görmek gerekir. Divan şairinin pazarı saraydır; şair, padişaha ve devlet büyüklerine kaside sunarak geçim sağlar. Halk ozanının pazarı köy meydanıdır; şiirinin karşılığı çoğu zaman bir tas çorba ya da verilen saygıdır. Tanzimat’tan sonra ise matbaa, gazete ve dergiler yeni bir pazar açar. Şair artık yalnızca beylerin değil, geniş okur kitlesinin karşısına çıkar.

Cumhuriyet döneminde şiirin pazarı çeşitlenir. Dergiler, yayınevleri, şiir antolojileri ve ödüller üzerinden şiir bir dolaşım alanına kavuşur. Ancak roman ve öyküye kıyasla şiirin ekonomik getirisi sınırlı kalır. Şairler, şiiri bir geçim kaynağından çok, bir idealin ve sanatsal varoluşun alanı olarak görür.

Günümüzde ise şiirin pazarı daralmıştır. Okur ilgisi roman ve popüler türlere kaymış, yayınevleri şiiri geri planda tutmaya başlamıştır. Yine de şiir, kendi özel pazarını korur: edebiyat dergileri, bağımsız yayınevleri, sosyal medya platformları, şiir festivalleri… Şairler de bu yeni mecralarda kendine görünürlük sağlar.

Sonuçta Türk edebiyatında şiir ve şairin pazarı her dönemde biçim değiştirmiştir. Saraydan köy meydanına, gazeteden dijital dünyaya uzanan bu süreç, aslında şiirin hayata tutunma biçimidir. Ekonomik getirisi sınırlı olsa da şiirin değeri, pazarın ötesinde, insanın kalbine dokunma gücünde saklıdır.

Süleyman GÜZEL

slymngzl9@gmail.com

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.