“Aşk her şeyi affeder miydi gerçekten, ya da affetmeli miydi? ‘Özür dilerim bir daha yapmayacağım.’ diye annesine ağlayan bir çocuğu affeder gibi her defasında affettim onu. Yine yapacağını bile bile, yine affettim, hep affettim.”
Bu Proje Fikir (olarak Melek Hanıma tarafımca bir kitap hediye edilerek yapılmıştır kitap İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi ve Müzesi tarafından basılan bir kitaptır fikir bana Aittir konu 1 yıl 6 ay önce Arya Kamalı Uluslararası Kültür ve Sanat Merkezinde tarafımca konuşulmuştur Günnur Çavuş Hanımında bilgisi vardır konu ile ilgili...
Tam uykuya dalmıştım ki, yatağından fırlayan, kardeşim kalkıp gece lambasını yaktı.Etrafı aydınlatan kırmızı ışık gözlerimi kamaştırmıştı. Elimi alnıma koyup bakabildiğimde,karşımdaki dolabın yanında buldum onu. Kulağını duvara yaslamıştı ve hiç kıpırdamadan, nesöylediklerini dinliyordu. Bir süre sonra bana doğru dönüp “Bak konuşuyorlar işte.” dedi.“Hem de heykel konuşuyor!”Onu kafasına taktığını biliyordum. Haksızda sayılmazdı....
Tok olsan bir türlü aç olsan bir türlü yetenek kabiliyetin olsa başka türlü. Tok olsan nerden getirdi derler aç olsan yaramaz insan derler. İnsan oğlu bilmeden öğrenmeden tanımadan hep gıybet eder durur. Ön yargı çağımızın en büyük hastalığıdır.. Zaman zaman işin aslını öğrenmeden bir olay hakkında konu hakkında yorum yapmak...
Evvel zaman içinde insanoğlu, doğa ve onun döngüleri ile uyum içinde yaşarken, birgün toprağı ve hayvanları esir alıp şehirler inşa etmeye ve güneş ışığının kısıtlı girdiği beton yığınlarının içerisinde yaşamaya başladı ve üstelik buna da “medeniyet” adını verdi. Ama o gün bugündür de, ruhsal bedeller ödeyerek depresyon, anksiyete ve diğer...
Mecburiyetleri vardır insanın Aşk gibi, aşkını söylemek gibi Belki reddedilmek belki pişmanlık Elleri koynunda ağlamak gibi Kara bir çukurda yaşarcasına Sevgiyle ölüme koşarcasına Gayya kuyusuna düşercesine Yüreğini ķözde dağlamak gibi Boşa koysam dolmaz, almaz dolusu Gönlüm imkansızın olmuş delisi Çarşamba, perşembe derken salısı Cumayı pazara bağlamak gibi. Yasak, uzak, tuzak...