Bin bir yalan ile uyutuyorsun,Akılsız başları avutuyorsun,Halkı birbirinden sovutuyorsun,Kazların tüyünü yoluyorsun sen. Yalanı kendine etmişsin yoldaş,Hırsızlar seninle iyi arkadaş,Fakir sofrasında bulamazken aş,Ekmeği sofradan çalıyorsun sen. Umut ekiyorsun,kupkuru umut,Ne mercimek kaldı,ne biraz nohut,Yurdumuzu sardı,bir kısım haydut,İçimize korku,salıyorsun sen. Biri bin ederek anlat yiyen var,Eşi yok bulunmaz,lider diyen var,Biçtiğin her sırtı alıp...
Bazı sabahlar, dünya sessizliğe uyanır. Kuşlar ötmez, rüzgâr esmez, insanlar konuşmaz. Her şey yerli yerindedir ama bir şey eksiktir: sesin kendisi. O an anlarsın ki sessizlik, sadece bir eksiklik değil; bir varlıktır. Kendi dili, kendi ritmi, kendi rengi vardır. Ben sessizliği gri sanırdım. Ne siyah kadar keskin, ne beyaz kadar...
Gelirse ömrüm baharı, yine yeniden çimenler üstünde… Başıma gülden şemsiye örtersin üzülme…! Dönmese de felek bizim arzumuzca iki gün; Bir kararda kalmaz devran üzülme. Ümitsiz olma sakın ha, bilmezsin gaybın sırrını perde ardında olur gizli oyunlar… Batsa da ayağıma muğilan dikeni üzülme … Üzüntüler kulübesi gül bahçesi olur bir gün...
İnsanların her zerresinden, Yaptığı her hareketten, Söylediği her sözden, Umutlanıyorum. Olmaması lazım biliyorum, Kendime engel olmaya çalışıyorum, Bir bakışta bu farklıdır diyorum, Aynı şey olsa da umutlanıyorum. Sinem ŞAHİN
Küreselleşme kapitalizmin bin bir lakırdısından biridir. Küreselleşme anadır ve küreselleşme ananın en büyük isteklerinden biridir. Küreselleşme ile milletler ortadan kaldırılmak istenmektedir. Milletleri ortadan kaldırmak için küreselleşme adı altında bir afyon içirilmektedir. Küreselleşme çağına girdik. Küçük devletlerin işgali ve lokma olmaları sadece bir başlangıç artık… Zekasına değil hilekarlığına isyan ettiğim süper...
“ŞIIR KANATLI KUŞLARIM” kitabından. Yağmurlar yağıyor bak yine Rüzgarların savurduğu yaprakların arasında kaybolmuş umutlarımın üstüne. Islanıyor sevdalar, sırılsıklam… Bense seyrediyorum camdan sessiz, sensiz. Karşımda çarşaf gibi masmavi deniz ve elimde kahvem, uzaklara dalmış gözlerim… Yoksun tabi yine sen, her zamanki gibi. Yalnızlık eşlik ediyor yudumladığım acı kahveme. Denizin bittiği yere...