DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
19°C

BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASI’NDAN KISA KISA DUYURULAR

BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASI’NDAN KISA KISA DUYURULAR

KERİM ÖZBEKLER

GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

UĞUR PİŞMANLIK İLE YAKUP BONCUK 21 EKİM GAZETECİLER GÜNÜ VE CUMHURİYET’İN 100.YILI NEDENİ İLE ”TARSUS YEREL BASINI” İSİMLİ 1 KİTAP YAYINLADILAR…

Uğur Pişmanlık’ın 2008 yılında yayımlanan “Tarsus Basın Tarihi-Yüz
Yıllık İzler” kitabına 2000 yılından bugüne kadar çıkan yerel gazeteler de ilave edilerek, Yakup Boncuk ile birlikte “Tarsus Yerel Basın” kitabı yeniden yayınlandı. 15 yılda yayımlanan yerel gazeteler dışında, yerel
dergiler+basın ve gazetecilik üzerine makaleler ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne de eserde yer verildi.

Gazeteci-Yazar Uğur Pişmanlık kitabın yayınlanmasına ilişkin olarak “Tarsus’ta ilk gazete, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı içinde yayınlanmaya başlamıştır. Mehmet Tahir Üncü Efendi’nin, Mıdırgıçyan Efendiden satın aldığı matbaa makinesiyle 1908 yılında eski Türkçe basılan Tarsus gazetesi
yayınlanmıştır. 1928 yılına kadar yayın hayatını sürdüren Tarsus gazetesi, hem cumhuriyet öncesi hem de sonrasının tanıklığını yapmış kentin ilk yerel gazetesidir. Tarsus’ta yerel basın alanında yaklaşık 7-8 yıllık bir çalışma ile 2008 yılında “Tarsus Basın Tarihi-100 Yıllık İzler” adlı bir kitabım yayımlandı. Tarsus Basın Tarihi’ kitabımın yayınından sonra Tarsus’ta çok sayıda yerel gazete yayınlandı, bunların önemli bir bölümü yayın hayatına son verirken yerine yenileri çıktı. Kitapta, bunlarada yer verdik.” şeklinde konuştu.

Gazeteci+Yazar Yakup Boncuk ise yayınladıkları ortak kitaba ilişkin olarak şunları söyledi, “Ulusal basının
temel taşını oluşturan yerel basın organlarının, Tarsus’ta 100 yılı geçen bir geçmişi var. Bugüne kadar
Tarsus’ta günlük+haftalık+15 günlük+aylık ya da mevsimlere göre senede 4 kez çıkan birçok gazete ve
dergi yayınlanmıştır, dijital sisteme geçiş ile birlikte daha önce sayıları 50’yi geçen yazılı yerel gazete sayısı bugün
2023 yılı itibariyle 10-15 civarına düşmüştür. Yazılı basında yayın izni olan gazeteler ayakta kalmak
ve daha çok okuyucuya daha hızlı ve daha taze haberlerle ulaşabilmek için web sistemde yayınına
devam etmektedir. Bu nedenle yazılı gazete sayısı düşse de varlığını devam ettiren yayın organı sayısı
50 civarındadır. Şu anda Tarsus’ta günlük çıkan gazete bulunmamaktadır,
daha önce yayınlananların kimisi kapandı, kimisi kendini geliştirdi. kitapta 2000-2023 yıllarını kapsayan yayın organlarına yer verdik.” dedi.

Eseri edinmek için, aşağıdaki bilgileri kullanabilirsiniz.

UĞUR PİŞMANLIK
Aratos Felsefe Dergisi Genel Yayın Müdürü
Gözlükule Mahallesi, Abdi İpekçi Caddesi, No.86
33400 TARSUS-MERSİN
0-533-7234789
aratosdergisi@gmail.com
www.aratosdergisi.com

***********************************************************

13-22 EKİM 2023 TARİHLERİ ARASINDA YAPILAN DENİZLİ 6.KİTAP FUARI ÇOK MÜKEMMEL GEÇTİ

KERİM ÖZBEKLER

GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

Yanıma 48 sayfalık 100 tane ”Aydın Efesi Edebiyat Dergisi+100 tane karton dosya+100 tane poşet dosya+100 tane evrak dosyası+defter vb. gibi ürünler alarak 17 Ekin 2023 Salı günü 4 poşede doldurduğum hediyeleri yazar ve şairlere dağıtmak için Nazilli’ye İzmir’den gelen ve kalkış saati 08.27 olan ekspresle yola koyuldum, 1.5 saat süren yolculuktan sonra Denizli Tren İstasyonu’nda ekspres’ten inince elimdeki 30-40 kiloyu bulan 4 poşetle 10 metre uzaklıkta bulunan DENİZLİ-İZMİR KARAYOLU’na çıktım. Daha önce, 10 metre ötede belediye otobüsleri duruyordu. Bu sefer imsanların 50-60 metre uzakta beklediklerini gördüm. Oraya gittim, bir kişiye sordum. ”Burası minübüs durağı” deyince 10 metre kadar uzaklıkta gösterdiği otobüs durağına gittim. Bekle bekle otobüs gelmiyor, resmi bir yerde görevli olduğu üzerindeki elbiseden belli olan bir gence yanımdan geçerken sordum. O 50-60 metre daha uzağı göstererek ”Oradan kalkıyor.” dedi. 4 poşetle, istasyondan 100-150 metre kadar uzaklaştım. Orada bekleyenler, burasının minibüs durağı olduğunu söyleyince 15-20 metre daha uzaklaşıp otobüs durağı diye tarif ettikleri yere geldim. Bekliyorum, bekliyorum. Bir türlü otobüs gelmiyor, ineli yarım saat oldu. Sıkılmaya başladım, elimdeki poşetleri bırakarak yine minibüs durağına gelip birisine kitap fuarına gideceğimi. Ne otobüsün, ne de minibüsün gelmediğini ifade ettim. ”Bende fazla bilmiyorum.” dedi ama 5 metre kadar uzaklaşıp gidince aynı genç ”Amca, bak bu minibüs kitap fuarına gidiyor.” deyince koşup şoföre ”Kalkma, 20 metre ötede poşetlerim var.” deyip hızlıca poşetleri alıp gelip kendimi minibüse attım. Üzerinde Şirinevler+Albayrak+Gazioğlu ve bilgisayarda yazılarak bu levhaların yanına yapıştırılmış olan ”KİTAP FUARI”NA GİDER” yazılı bir minibüse bindim, yol ücreti 14 lira imiş. Onu verdim, inişli çıkışlı eğri büğrü eski yeni bir çok yerden geçtikten sonra ilk defa güneyden ‘DENİZLİ 6.KİTAP FUARI” önüne geldik, herkes daha önceki duraklarda indiği için tek başıma minibüsün içinde kaldım. Şoför içeriye girmeden beni ana yolda indirdi, 100 metre kadar elimdeki 4 poşetle fuara gelmek için 1 defa mola vermek zorunda kaldım. Mola verdiğim yerde, yanımdan geçen 35-40 yaşlarındaki bir bayan ”Poşetlerin ikisini ben taşıyabilir miyim ?” dedi. ”Zahmet etmeyin.” dediysem de 2 poşedi aldı, fuarın içine girdik. Sol kapıdan içeri girince ”DENİZLİ’Lİ YAZARLAR STANDI”nın önünden geçtik, davet edenler olduysa da ”Biraz sonra geleceğim.” diyerek yürümeye devam ettik. Bütün köşeleri dolaştık, bir çok standın önünden geçtik. En sona geldik, kapıdan çıkacağız. Bir baktım ”EGELİ ARAŞTIRMACI YAZARLAR BİRLİĞİ STANDI” önüne geldik, Genel Başkan Hüsamettin Tat ”Abi içeri gir, köşeye otur.” dedi. Genç kızın elindeki poşetleri aldım, şiir yazıp yazmadığını sordum. Yazmıyormuş, ”Belki ileride yazabilirim.” deyince kendisine 1 adet 48 sayfalık Aydın Efesi Dergisi verdim. Genç kız dergi içinde bana ait bir yazı+şiir olup olmadığını sordu. ”Yok.” diye cevap verdim. Adımı ve telefonumu istedi, verdim. Kendisine teşekkür ettim, ayrıldı gitti. Stand içinde kime ne vereceğimi 10-15 dakika içinde düzenledim, ilk ziyaretim İstanbul’dan 1 aydır telefonlaştığımız yazar ve şair Aydan Yıldız Güneş hanıma ulaşmak oldu. Kendisi için ayırdığım dergi+karton ve poşet dosya vb. gibi hediyeleri kendisine takdim ettim. Yarım saat konuştuktan sonra, 3-4 poz fotoğraf çektirip ayrıldık. Bana yazmış olduğu 2 kitabını imzalayıp verdi, yanına uğradığım 2.kişi emekli müftü Halil Yavuz oldu. Bana yazdığı 2 kitabı imzalarken ”Yahu şu işe bak, biz çömezken senin yazdığın kitapları okuyorduk. Şimdi, sen neredesin ? Ben, neredeyim.” dedi. ”Hocam, ben görevimi tamamladım. Şimdi sıra, sizin gibi gençlerde.” dedim. Gülüştük, hatıra fotoğrafı çektirdik. Ayrılırken ”Hocam giderken 2-3 kitap daha alacağım.” deyince ”Şimdi al.” dedi. ”Kaç tane alayım ?” diye sorunca ”İstediğin kadar al.” dedi ama ben 5 tane almayı tercih ettim, yazdığı diğer kitaptab da 5 tane daha verdi. Yalnız şunu açıklıkla ifade edeyim, Denizli hırslı+üretmeyi seven+çalışmayı ve para kazanmayı seven aktif kişilerin yaşadığı bir vilayet. Burada asla tembel bir adam barınamaz, onun içindir ki hemen hemen bütün vilayetlerden burada insanlar var. 3.000’den fazla fabrika olduğunu yazayım da, 40-50 yıl önce Nazillii-Aydın vb. gibi yerlerle birlikte nüfusu 80.000 iken niçin bugün 1.5 milyon insanın yaşadığı bir yer oldu ? Üreten insanlara sahip olduğu için, diğer aynı nüfusa sahip olan il ve ilçeler 150.000 nüfusla kaldı. Denizli, 10 misli ileriye gitti. Her saniye hareketli, her saniye Türkiye ve dünyaya ihracat yapan devasa bir il. Kitap Fuarı’da en iyi kitap fuarlarından birisi, çok iyi bir organizeye sahip. Kitap Fuarı’nın Antalya yönündeki uzaklığı yarım saatlik mesafede, orası başta olmak üzere fuara Denizli’nin her yerinden ulaşmak bedava.

*****

Fuar’da hediyeleri gidip gidip dağıttığım yazar ve şairlerle yarımşar saat oturup sohbet ettim, bol bol da fotoğraf çektirdik. Bunların bir kısmını facebook’ta, bir kısmını linkedin’de açıklamalı bir şekilde yayınladım. Ayrılırken bana kitaplarından hediye ettiler, onları da aşağıda yazıyorum.

17 EKİM 2023 SALI GÜNÜ DENİZLİ 6.KİTAP FUARI’NDA YAZAR VE ŞAİRLERİ TARAFINDAN BANA HEDİYE EDİLEN KİTAPLAR

Aydan Yıldız Güneş;Bana Sevgiyi Anlat+6 Farklı Hikaye Kitabı+80 sayfa+Hatıra Kitap-Çatalçeşme Sokak, No.19/1, D.3 Fatih-İstanbul Tel.0-212-5204151 E Posta.hatirayayinevi@gmail.com+Şairin E Postası.aydanyildizgunes@gmail.com NOT.Aydan Yıldız Güneş’in Tutunmak+Yürekten Düşen Damlalar+Bitmeyen Hasretimsin+Aşkın Avuçlarımda Bir Kuştur+Bana Sevgiyi Anlat+Toraman ve Kayıp Yavrular isimli 6 kitabı vardır.

***

Aydan Yıldız Güneş;Yürekten Düşen Damlalar+Şiir Kitabı+128 sayfa+aydanyildizgunes@gmail.com NOT.Aydan Yıldız Güneş’in Tutunmak+Yürekten Düşen Damlalar+Bitmeyen Hasretimsin+Aşkın Avuçlarımda Bir Kuştur+Bana Sevgiyi Anlat+Toraman ve Kayıp Yavrular isimli 6 kitabı vardır.

***

Yrd.Doç.Dr.Veysel Akın;Çanakkale Savaşı Denizli+296 sayfa+Point Medya Reklam Organizasyonu Ltd.Şti.-Kazım Dirik Mahallesi, Üniversite Caddesi, No.122 Bornova-İzmir

***

Halil Yavuz;Gaysarlı Emin Ağa+Araştırma ve İnceleme Kitabı+

148 sayfa+ Tel.0-535-2445770+E Posta.halilyavuz20@hotmail.com+Web https://lnkd.in/dQH5MibS

***

Halil Yavuz;Denizli’nin Kalbi Bir Sevdadır Delikliçınar+284 sayfa+Tel.0-535-2445770+E Posta.halilyavuz20@hotmail.com+Web https://lnkd.in/dQH5MibS

***

Musa Soyuçok;Çobanın Kaleminden+Şiir Kitabı+Mahmutlar Sokağı, Çağırgan Kasabası-Tavas Tel.0-538-0530209

***

Musa Soyuçok;Toprağa Düşen Tohumlar+Şiir Kitabı+160 sayfa+Mahmutlar Sokağı, Çağırgan Kasabası-Tavas Tel.0-538-0530209

***

Musa Soyuçok;Yörüklerin Bağrından+Şiirler+160 sayfa+Mahmutlar Sokağı, Çağırgan Kasabası-Tavas Tel.0-538-0530209

***

Sadık Dağdeviren;Selcen+Araştırma ve İnceleme Kitabı+128 sayfa+Karaman Mahallesi, 1719/3.Sokak, No.2/2 Merkezefendi-Denizli Tel.0-532-6040209

***

Sadık Dağdeviren;Türk Edebiyatında Şiir+188 sayfa+Karaman Mahallesi, 1719/3.Sokak, No.2/2 Merkezefendi-Denizli Tel.0-532-6040209

***

Mehmet Akdağoğlu;Sultan Gelin+112 sayfa+Hikaye Kitabı+Bilal Ofset Matbaası ve Boy Yayınları-Saraylar Mahallesi, 153 Sokak, No.6/1 Merkezefendi-Denizli Tel.0-258-2644922 veya 0-543-8724254 E Posta.bilal.ofset@hotmail.com Web.www.boyyayinlari.com

***

Veli Aykar;İstiklal Güneşi Müftü+Tarihi Roman+312 sayfa+TEV Koleji-Denizli E Posta.aykarv@hotmail.com

***

Bekir Caner;Yolun Sonu+Tarihi Roman+270 sayfa+Baskı ve Cilt-KD Karton Dijital Matbaacılık-Kazım Karabekir Caddesi, Koyunlu Han, No.95/36 Ankara Tel.0-312-3415239

***

Bekir Caner;Tüm Yönleriyle Yassıhüyük+İnceleme Kitabı+182 sayfa+Baskı ve Cilt-KD Karton Dijital Matbaacılık-Kazım Karabekir Caddesi, Koyunlu Han, No.95/36 Ankara Tel.0-312-3415239

*****

Denizli 6.Kitap Fuarı’nda Ünal Kar’ı göreceğim hesapta yoktu, onu görünce çok şaşırdım. ”Abi standın içine gir otur.” dediyse de ”Ünal, görmem gereken yazar ve şairler var. Onları göreyim, hediyelerini vereyim. 15-20 yazar ve şairle konuşup onlarla ilgili yazı çıkarmam lazım, sonra senin yanına geleceğim, ayrıca geçen gün Egeli Araştırmacı ve Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve 5-6 kişi bana kitap bastıracakları bir yer sordular, ben onları da bulup gelip seninle tanıştırayım.” dedim. ”Tamam.” dedi. Diğer yazar ve şairlerin kitabını da basan güvenli bir yayınevi. Biraz sonra Egeli Araştırmacı ve Yazarlar Birliği Genel Başkanı Hüsamettin Tat ile Genel Başkan Yardımcısı Sadık Dağdeviren’i alıp geleceğim. Standın önünde fuara Muğla’nın Dalyan Kasabası’nda ikamet eden roman yazarı Ülkü Özsoy belirdi, bana ”2 saattir seni arıyorum, telefon ediyorum açmıyorsun.” dedi. Ben de kendisine ”Ben de sana telefon açtım, sende açmadın. Şimdi sen de gel, sizi birisi ile tanıştıracağım.” dedim. 4 kişi Ünal Kar’ın yanına gittik, fuar çok kalabalık olmasına rağmen tanışma töreninden sonra fotoğraf çektirdik. Ünal Kar’ı konuşturup haber yapabileceğim aşağıda ki bilgileri aldım. Oturup standa yarınm saat sohbet ettik, çay içtik.

ÜNAL KAR ”YAZAR VE ŞAİRLERİN ESERLERİNİ BASKI PARASINI ALARAK BASIYORUZ.” DEDİ

Denizli 6.Kitap Fuarı’na iştirak eden Göl Kitap ve Yayıncılık Sahibi+Yazar ve Şair Ünal Kar ”Son yıllarda bir çok kişi ve grup türedi, yazar ve şairlerin kitaplarını basacağız diyerek bunlardan oldukça fazla para talep ediyorlar. Biz, sadece baskı parası alarak kitapları sahiplerine teslim ediyoruz. Geçen ay, 60 kitap bastırdık.” dedi.

Kitap bastırmak isteyen yazar ve şairler, Türkiye’de ki bir çok kitap Fuarı’na iştirak eden Ünal Kar ve Göl Kitap ve Yayıncılık ile irtibat kurmak için aşağıdaki bilgileri kullanabilirler.

Ünal Kar

Göl Kitap Yayıncılık

Yenişehir Mahallesi, 3011 Sokak, No.5-A Ümraniye-İstanbul

Tel.0-544-5736066

unalkar@gmail.com

golkitap@gmail.com

www.golkitap.com

*****

Bu olaydan sonra ”Denizli’li Yazarlar Standı” içinde yer alan Ülkü Özsoy’un yanına gittim, burası 30 metre falan var, bazı Denizli’li yazar ve şairler bile burada birbirini tanımıyor. Çoğunu genellikle ben tanıştırıyorum, uzatmayalım. Ülkü 50 yıllık arkadaşım. Eski Gazeteci+Turizmci+Yazar ”Dışarı çıkalım, bir şeyler yiyelim.” deyince fuarın kapısının önüne çıktık. Burada köfteciler+kebapçılar+dürümcüler+meşrubat satanlar vb.gibi esnaf mevcut. Başka kitap fuarlarında tost yiyecek yer bulamazsın, Denizli Büyükşehir Belediyesi bu işleri iyi organize ediyor. Ülkü Özsoy ”2 dürüm yaptıracağım, 2’de ayran söyleyeceğim.” dedi. 5 dakika içinde geldi. Ağır ağır dürümleri yedik, ayranları içtik.

ÜLKÜ ÖZSOY ”BUNDAN SONRA CİNAYET ROMANLARI YAZACAĞIM.”

Ülkü Özsoy dışarıda vakit geçirirken ”Aşktan, çiçekten. Böcekten bıktım, bundan sonra cinayet romanı yazacağım. Daha sonra albenisi olan çocuk kitabı yazımına başlayacağım, sen de hayat hikayeni yazsana. Millet biraz senin hayat hikayeni okusun. Gülsün, bizim halk gırgırı ve mizahı seviyor.” dedi. Bir çok kişiye başımdan geçenleri anlattığım için çoğu kişi benim başımdan geçen basın+yayın+sanat-+edebiyat+şiir+politika vb. gibi konuları dinledikçe kahkahalarla gülüp ”Abi, bunları yazsana” diyen çok oluyor ama çok çeşitli işlerle uğraşmaktan bir türlü vakit kalmıyor. Kaç kişi bana ”Senin hayat hikayeni ben yazacağım.” dedi.

OSMAN ZOLAN ”DENİZLİ’YE GÖÇ GEL ARTIK.”

Fuar’dan ayrılacağım sırada Egeli Araştırmacı Yazarlar Birliği (YAZAR-BİR) standı önünde Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’la karşılaştık, stand önünde fotoğraf çektirdik. Bana ”Nazilli’yi bırak, Denizli’ye göç gel artık.” dedi, daha önce Ankara’da Gülpınar Dergisi’ni yayınlayan Ordu Milletvekili Bilal Taranoğlu’nun eşi Güzide Taranoğlu ”Seni Ankara’ya getirmek istiyorum, çok aktifsin.” demişti. Aynı sözü İstanbul’da Size Dergisi’ni yayınlayan Gülten Çiçek’te ”Seni İstanbul’a taşınmanı isterim, İstanbul için gereklisin.” şeklinde konuşmuştu. Her 2 bayanda vefat edeli yıllar oluyor, Allah her ikisine de rahmet eylesin. Her ikisi de yazılarımı yayınlayıp beni İstanbul ve Ankara’ya tanıttılar.

NOT.Denizli 6.Kitap Fuarı ile ilgili olarak facebook ve linkedin’de çok sayıda fotoğraf paylaştım, makaleyi yayınlamak isteyenler başta Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’la çektirdiğimiz fotoğraf olmak üzere diğer fotoğraflardan da istediklerini web sitelerinde+gazete ve dergilerde kullanabilirler.

***********************************************************

ŞAİR ŞÜKRÜ ERBAŞ İSTANBUL’DA NAZIM HİKMET’İN BÜYÜKLÜĞÜ KONUSUNDA SÖYLEŞİ DE BULUNACAK

Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı ve Şişli Belediyesi yöneticilerinin iş birliği ile Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde 25 Ekim 2023 Çarşamba günü saat.19.30’da Şair Şükrü Erbaş ”Nazım Hikmet’in Büyüklüğü” konusunda bir söyleşi de bulunacaktır. Bu etkinliği izlemek ücretsizdir, ilgilenenlere önemle duyurulur.

ŞİŞLİ BELEDİYESİ NAZIM HİKMET KÜLTÜR VE SANAT EVİ

Halide Edip Adıvar Mahallesi, Darülaceze Caddesi, No.9-1/1

ŞİŞLİ-İSTANBUL

Tel.+90-212-2217315 veya +90-212-2526314 veya +90-533-4990479

Etkinlikler Hakkında Bilgi İçin Tel.+90-212-7088737

vakif@nazimhikmet.org.tr

nazimhikmet.org.tr

SOSYAL MEDYA HESAPLARI;

facebook.com/nhvakfi

twitter.com/nhvakfi

instagram.com/nhvakfi

**********************************************************************************************

TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ OLARAK YAZARLARIMIZ NE YAZDI ? HANGİ UYARILARDA BULUNDU ?

KURTARILAN MAĞARACININ KARANLIK FAALİYETLERİ

Fatih Altaylı kurtarılan Amerikalı mağaracının mağaracılıkla ilgisi olmayan karanlık faaliyetlerine dikkat çekti, Yoğun gündemde kaynamamalı. 👇🏼

FİGEN AĞAR

Kurtarılan mağaracının karanlık faaliyetleri

Hatırlayacaksınız, birkaç hafta önce ABD’li bir mağaracı, Mersin yakınlarında bir mağarada -1000 metre derinlikte mide kanaması geçirmiş ve 11 gün süren kapsamlı bir kurtarma operasyonuyla güçlükle yüzeye çıkarılmıştı.

Ve ölümle burun buruna 11 gün geçiren Amerikalı mağaracı Mark Dickey’in yüzeye çıktıktan sonraki ilk lafı “İyileşince gelip bir daha bu mağaraya ineceğim” olmuştu.

Konu ilgimi çektiği için hem bununla ilgili bir program yapıp, kurtarma ekibindeki Türk mağaracı Ali Hakan eğilmez ile Youtube’da bir program yaptım.

Sonrasında da konuyu araştırdım.

Mağaracı Mark Dickey ile ilgili bana verilen bilgiler ilginç.

Ve veriler Dickey’in basit bir mağaracı olmadığını ortaya koyuyor.

Çünkü Amerikalı mağaracı, izinsiz olarak girdiği Morca Düdeni’nde sadece mağaraya girmekle yetinmemiş görünüyor.

Amerikalı “sözde” mağaracı, yüksekliği 2100 metreye kadar çıkan Taşeli platosundaki mağaraya girmeden önce mağara çevresinde, mağaracılıkla hiç alakası olmayan ve mağaraya inmekte kullanmayacağı bir “telsiz röle istasyonu” kurmuş.

Geniş bir alana yayılan antenler ve buna bağlı birçok elektronik sistem oluşturmuş.

Mağaracının, mağara araştırması ile ilgisi olmayan böyle bir telsiz röle sistemini dağın başına niye kurduğu hâlâ bir muamma.

Mağaraya girmek için gereken izinleri almamış, hiçbir başvuru yapmamış olmasının üzerine bir de bu elektronik sistemler eklenince ortaya hayli büyük bir soru işareti çıkıyor.

Gariplikler bununla da sınırlı değil.

Mark Dickey’in yanında mağaracılıkla alakası olmayan, iki de genç kız var. Reşit bile olmayan bu genç kızlar mağaracı olmadıkları gibi, zaten mağaraya inmemişler bile.

Yukarıdaki kampta bekliyorlar.

Ve güvenlik güçlerinin ve kurtarma ekibinin tüm uyarılarına rağmen kurtarma operasyonu boyunca alanı terk etmemekte ısrar ediyorlar ve sonunda zorla kurtarma alanından çıkarılıyorlar.

Mağaracının Morca Düdeni ve Taşeli platosundaki etkinliği hayli şüpheli ve hayli araştırmaya değer gibi görünüyor.

Kesin olan ise tüm bunları bir Türk dağcı Amerika’daki bir mağaranın önünde yapsa idi muhtemelen hâlâ tutuklu olurdu.(MEHMET ALİ GÜLER)

************************************************************************************************************************************************************************************

MESELEYİ İYİ ANLAYALIM…

Yaser Arafat’ın kızı ”Filistin’lirlere insani yardım” adı altında yapılan yardımlardan kendisime 800 Milyar Dolarlık bir servet elde etmiş, Londra’da bir sokağın tamamını kendisine mülk edinmiş ve Paris’in en lüks semtinde yaşıyor. 4 dil biliyor ama hiç Arapça bilmiyor, herkesin hayal ettiği hayatı yaşıyor. Tıpkı, bizdeki tarikat liderleri gibi.(İLTERİŞ MUHAMMET ERKAN) facebook

*****

Kazakistan Devlet Başkanı’nının kızı da aynı taktikle elde ettiği paraları Londra’ya kaçırmıştı, mevzu anlaşılınca babasını görevden men ettiler. Bizde de Necmettin Erbakan ile Türkeş’in paraları, vefat edince Londra bankalarında sakladıkları ortaya çıkmıştı. Bütün dünya liderlerinin çocukları nedense Londra’yı seviyor, ülkesinde ihtilal yapan da Londra’da oturuyor. Yeni seçilenler de Londra’dan gönderiliyor. Londra, dünyanın başkenti mi ? Yoksa, olup biten her şeyi İngiliz Gizli Servisi çok öncelerden mi tezgahlıyor ? Bir Rus Generali 6-7 ay önce ”Bir savaş çıkarsa önce Londra’yı vururuz, Londra her türlü pisliğin merkezi.” demişti de inanmamıştım. Bu arada, bizimkiler de Londra’da sokak aldılar. Bir ara, gazeteciler çok yazmıştı. (KÖ)

**************************************************************************************************************************************************

TÜRKİYE KENDİSİNİ KORUMAYA ALMALIDIR

WHO?@WHO18811938 (twitter)

Kısa bir özet…

Bölgeden ABD ve AB vatandaşları tahliye ediliyor.

İran tehdidi nedeniyle ikinci ABD uçak gemisi bölgeye yaklaştı.

İsrail yedekleri göreve çağırdı yüzbinlerce asker Gazze sınırında beklemede…

İsrail ve ABD kaçırılan yüzün üzerinde rehinenin yerlerini belirlemeye ve kara harekatı öncesi nokta operasyon yapmaya hazırlanıyor.

İsrail uyarı üzerine uyarı yayınlıyor sivillerin bölgeyi acil terk etmesini istiyor.

Hamas ise sivillerin bölgeden ayrılmasına izin vermiyor.

Kara harekatı mutlaka yapılacak. Ve maalesef çok sivil hayatını kaybedecek.

Tekrar ediyorum Gazze’ye bir kara harekatı kaçınılmaz.

Ve Türkiye son 21 yılda parayı ver göçmeni gönder stratejisine devam ederse 500 bin ve üzeri yeni bir göç dalgası ile karşılaşacak.

Bölgeye savaşın yayılma ihtimali yüksek. Ve bu olursa mülteci sayısı katlanacak ve gelenlerin geri döneceğini düşünen varsa en kibar tabirle ahmaktır.

İsrail ve ABD’nin tek çözüm bulamadığı nokta Gazze’ye giriş değil çıkış stratejisi.

ABD Ortadoğu bataklığına girmenin kolay çıkmanın çok zor olduğunu bildiği için İsrail’i uyarıyor…

İran ise Hizbullah ile gelişmeleri seyrediyor…

İran’ın bölgede Nükleer bir güç olmasını kimse istemiyor ve bu hedefe çok yakın.

İlk Gazze ve Hamas temizlenmesi ama bir noktada İran’a operasyon başlarsa sürpriz olmaz.

Türkiye aklını başına almalıdır. BOP projesi son ayağı geldi kapımıza dayandı…

Türkiye, sınırlarını kapamalı ve TSK’ya sınırı geçmeye çalışanlar için vur emri vermelidir.

İçerde olan milyonlarca saatli bomba için acil tedbir alınmalıdır.

Türkiye acil kendini korumaya almalıdır…

#cokusdonemi

(16 Ekim 2023 Pazartesi-08.08)

·

**************************************************************************************************************************************************

BU GÖÇ ”KİTLE İMHA SİLAHIDIR.”

Türkiye’ye gönderilen sığınmacı ve göç akınları, Türkiye’nin ”Ulus Devlet Yapısı”nı yıkmak için özellikle gönderilmiş kitlelerdir.. ABD tarafından geliştirilmiş, doktrindir.(DOÇ.DR.CİHAT YAYCI-E.TÜMAMİRAL)

**************************************************************************************************************************************************

İSRAİL SEVİCİLER ve EFENDİ TERÖRİSTLER
Dün sabah TELE-1’de Namık Koçak’ın sunduğu programı izledim. Ünlü şair ve edebiyatçı ÖZDEMİR İNCE uzaktan canlı katılımcı konuktu. Konu, İsrail – Hamas savaşıydı. Özdemir İnce konuşmaya M.Ö, yani İsa’dan Önce, 1 500 yıl öncesinden, yani, zamanımızdan
3 500 (üç bin beş yüz yıl öncesinden başladı! O zamanlar Filistinliler diye bir kavim yokmuş, İsrailliler varmış! M.S 650 yılına kadar o topraklarda ‘Arap’ yokmuş, sadece İsrailliler varmış! Sonraları nereden geldikleri bilinmeyen bazı Araplar bugünkü İsrail topraklarına yerleşmiş, ama onlar da Filistinli değilmiş! Özdemir İnce’nin evirip çevirip söylemek istediği şuydu: O topraklar 3 500 yıldır İsraillilerindir!
Değerli Dostlar,
Özdemir İnce tarihi gerçekleri öylesine saptırdı, öylesine eğip büktü ki: şaşırmamak olanaksızdı! Namık Koçak da bu martavalları yalayıp yuttu, ama o beni hiç şaşırtmadı!
Değerli Dostlar,
Ünlü şair ve edebiyatçı Özdemir İnce’nin tarihi böylesine çarpıtıp Filistinlileri yok sayarak İsraillileri göklere çıkarmasının hiç kuşkusuz bir gerekçesi vardı! Ancak bu gerekçenin ne olduğunu bizler şimdilik bilmiyoruz! Düşünüyorum, acaba diyorum, Özdemir İnce’nin böylesine İsrail Sevicisi olmasının nedeni, adının başındaki “ÖZ” demi gizli!
Değerli Dostlar,
Ben bu yazıyı yazmadan önce Namık Koçak’a ve Özdemir İnce’ye ulaşmaya çalıştım. Önce Tele- 1’e telefone ettim. (0212 963 10 51). Telefona çıkan kadın sekretere dileğimi bildirdim. Namık Koçak stüdyodan ayrılmıştı. Cep telefon numarasını istedim. “Maalesef hiç kimseye veremiyoruz!” dedi. Ben her yazdığım yazının altına, her kitabımın içine cep telefonumu da koyuyorum. Hiç kuşkusuz beğenenler, sevenler olduğu gibi eleştirenler ve hatta hakaret edenler de olacaktır. Yazdıklarıyla, konuştuklarıyla halkın önüne çıkanlar tüm bunları göğüslemek zorundadır. Büyük bir koruma ordusu ile gezen Erdoğan’ı haklı olarak eleştiren Namık Koçak’ın kendisi de telefon numaraını gizlemekle kendisine bir güvenlik duvarı örmüş olmuyor mu? Namık Koçak neden korkuyor? Bu denli korku sağlığa zararlıdır!..
Değerli Dostlar,
Siyonizmin tarihçesini ve İsrail devletinin kuruluş evrelerini içeren kitabım EFENDİ TERÖRİSTLER, ilk basımını bundan 16 yıl önce yaptı. Ben bu kitabı; İngiltere, Amrika ve İsrail Devlet Arşivlerinden yararlanarak ve İsrail devketinin fikir babası Dr. Thodore Herzl’in beş ciltlik Anılar’ını okuyarak yazdım. Yazdığım her şey çok sağlam kaynaklara, belgelere dayanmaktadır. Hiçbir Türkçe kaynak kullanmadım.
Şimdi buradan bir çağrıda bulunuyorum:
Başta Özdemir İnce ve Namık Koçak olmak üzere tüm İsrail Sevicilerine sesleniyorum:
Tez zamanda EFENDİ TERÖRİSTLER kitabımı okuyunuz. Eğer yapabiliyorsanız, laga lugayı bırakın, eleştirilerinizi yapın!
EFENDİ TERÖRİSTLER kitabını doğrudan, yayıncı İSMET ARSLAN’a telefon edip alabilirsiniz.
İsmet Arslan Tel.0-532-7249564 İstanbul
Yılmaz Dikbaş Tel.0-532-2333152 Antalya
****
NOT.Yılmaz Dikbaş’ı, facebook’ta ki sayfası’ndan izlemenizi tavsiye ederim. 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.