Bir Diyarbakır gecesi
Rüzgâr şakağımdan vuruyor
Ensemde günün yorgunluğu
Sitede sessiz hız sohbetleri eden arabalar
Her cadde başında bekleyen ölüm
Nöbetleşe ölen insan çığlıkları
Bir Diyarbakır gecesi
Balkonda saksıda uyumuş domates fidesi
Yan yana dizilmiş toprağa üstünlük taslayan binalar
Boynunu aya karşı mahcup büken sokak lambaları
Ve şehirlere hapsedilmiş ağaçlar
Hapsoldukları şehirlerde nefes olmak istemeyen intihar edip
kuruyan ağaçlar
Bir Diyarbakır gecesi
Dinlenmek isteyen milyonlarca göz
Kulakları sağır eden F-16 sesleri
Dağları saran kan ve barut kokuları
Kokuya ağlayan bir cennet annesi
Bıyıkları sulanan koca koca adamlar
Bir Diyarbakır gecesi
Bozkırın ortasında bir yer yatağı
Çocukluğu balkona hapsolmuş bir zınar
Gökyüzünü yarım gören iki ela göz
Nefesinde sevdiklerini tane tane dizen bir şair adayı
Yarım kalmış türküleri ezberleyen bir gundi
Ve gecenin gününü bekleyen kaya gibi düşünce sahibi bir Zaza
Bir Diyarbakır gecesi
Yarım kalmaya tamamlanan hayaller
Dinmeyi bekleyen gözyaşları
Cenazelere adet olmuş zılgıtları düğünde çekme umudu
Ve demlenmeyi bekleyen bir şair
Her şey gecede
Her şey nefeste
Her şey bir Diyarbakır gecesinde.
Ferhat KAYA