BİR TEK
//Sınırsız Düşlerin İdamlık Yüreği- Ali Rıza Navruz//
—
Tayyar TAHİROĞLU
Şair
^^
“İşte şair bu” diyesi geliyor insanın onun şiirlerini okuyunca. Onlar da şair ama o da şair işte. Hem de tek başına. On değil yüz şaire bedel. Şair o işte… İsterseniz lafı uzatmayalım da şiirlerine geçelim.
Kitabın ismi: “Sınırsız Düşlerin İdamlık Yüreği” Nasıl? Beğendiniz mi? İşte Ali Rıza Navruz’un daha başlarken kitabına koyduğu isim. Şiir gibi bir dize. İster anlam de, İstersen mana. Öyle bir akıcılık, öyle bir çekicilik ve de altındaki idamlık yüreğin son kanat vuruşları, son çırpınışları… O kadar güzel bir fon oluşturmuş ki! Hele hele sen Bünyanlı genç şairim yürü yolunda. Bir gün bana kadar uzanabilirsen, seni alnından öpmek isterim. Bravo!.. Bravo doğrusu sana. Kitabın sayfalarını çevirdikçe okuyucuların da bana hak vereceklerine inanıyorum.
Kitabın birinci bölümüne “Mehrezâd” demiş başlamış şair. Kitabına adını verdiği şiirinde;
“İşte böyle/Ne zaman ki kaldırıp rafa koysam acıları/Sünepe bir bulut çöreklenir beynime/ Başlar sızı yağmurları/Ve sevgiye hasret şair bozuntusunun/Sürüncemede kalır tüm umutları…
Şimdi; söyle hangi karamsar iklim yargılasın beni/Söyle; hangi sensizliğin ışımasız karanlığında idam olsun yüreğim/Oysa Mehrezâd, oysa güzelim/Nasıl da sınırsızdı, daha dünkü düşlerim…”
Adını “Gamzekız” koyduğu şiir de tek başına bir kitap sanki. Sekizinci sayfadaki kördüğüm başlıklı dörtlüğün şu güzelliğine bakın: “Yine öyle bir akşam gel küçüğüm/ Rüzgâr hırçın, yağmur çisil, sen ürkek/Sokul bana hem de bunu bilerek/Sen bende ol, ben de sende kördüğüm…” Yani dört satırda aşk ve sonrasını nasıl da tarif etmiş değil mi?
Şairimiz kitabının ikinci bölümüne; “Dünün Eldesi” demiş. Bu bölüm aynı başlığı taşıyan bir şiirle başlıyor; Ağaçlar uykuda şimdi/Dallar nefessiz/Artık dalgın dalgın ölmede benliğim/“Ağlasam sesimi duyar mısınız?”
70 adet şiirin sizlere hepsini okuyacak değilim şu an. Alın kitabı ve siz okuyun kalanını derim…
Saygılarımla..!