Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C
AKLETMEK
25 Ocak 2024 13:31
185
A+
A-

Yeni bir güne başlamanın mutluluğunu kim istemez, güneşin doğuşunu, kuşların cıvıltısını kendi döngüsünde dönen dünya nimetlerinden faydalanmak herkesin hakkı değil midir? Bu hakkı sadece kendisinde görenler ve buna sessiz kakışımızdandır ki, sessizlik her tarafımızı kaplamış, kulaklarımızı onca feryada tıkamış durumdayız. Peki neden?

Gelin hep beraber insanca bir muhasebe yapalım.

Kuran’ı Kerimde “ akletmezmisiniz” akıl kelimesi fiil olarak 49 yerde geçmektedir. Yani akletmek, aklını kullanmak ve akıl erdirmek şeklinde. Düşünmek kelimesi ise çok geniş örnekler verilerek 84 yerde geçer. Muhatap kitlenin akıl sahipleri olduğunu vurgulayan yüce Mevla’mız iradesini başka bir iradenin kiracısı haline getiren insanları, Hud suresi 26.Ayette uyarıyor.“Allah’tan başkasına sakın ibad /kulluk etmeyin. Ben, sizin, gelecek hesap gününde korkunç bir azaba uğramanızdan korkuyorum” demişti. 

Kişinin özgür iradesi ve sorgulayıcı aklın temeline dayanarak karar vermesi ve bir başkasına kul olmaması gerektiğini, akletmezmiyiz?

Veda hutbesinde binlerce sahabeye hitap eden sevgili Peygamberimiz (as) ”Ey insanlar şunu iyi bilin ki, Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur.” Üstünlük ancak takva sahiplerinde olduğunu söylerken, biz bu takvayı güç, kuvvet, şan, şöhret olarak algıladığımız içindir ki, güçlünün yanında sessiz, makam ve mevkiinin karşısında pısırık kalıyoruz.

Kâinatın ölçü ve değeri karşısında payımıza düşen güzelliğin peşinde koşmamız gerekirken beden ve ruh yapımızı bozacak kadar, garantisi olmayan bu dünyada garanticiliğe oynamamızın akıl ve izanla ifade edilecek bir tarafı yoktur. 

Kendimizce uydurduğumuz bahanelere sığınarak arabesk haline dönüştürdüğümüz düşünce yapımızı, ticaretten siyasete, bireyselden toplumsal yapımıza, ailevi ilişkilerimizden akrabalık ilişkilerimize varana kadar, karmaşık olan dünyamızı iyice karmaşık hale getiriyoruz.

Çözüm 

Akıl ve irademizi Allah’ın belirlediği kurallar çerçevesinde kullanmalıyız.

Hiyerarşik yapımıza dikkat etmeliyiz.

Hesap verebilecek yükün altına girmeliyiz.

Murat AVCI

23.01.2024

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.