Zor günler geçirdim. İsyankâr olduğum çok gün oldu benim. Yüreğimdeki sancıları susturup uyumak için gecelerce mücadele verdim. Hazırlıklı sanırdım kendimi aslında. Başıma gelecek her olay sonrası teselli verebilirdim kendime. Hayat beni en hazırlıksız olduğum yerden vurduğunda, verecek teselli bulamadım kendimde. Yabancılardan gelecek her türlü tehdide hazırdım. Kin tutmayı bilmezdim ben....
Bir sessizlikte karşılaştım kendimle, Ne bir aynada ne de kalabalığın içinde… Ruhumun en suskun köşesinden Adımı fısıldadı içimde bir kadın: “Unutma, sen sadece bir isim değilsin… Sen yaşanmışlığın kendisisin.” *** Toprağa benzeyen sabrımla Bir bahar gibi bekledim bazı mevsimleri. Bir kır çiçeği gibi zarif, Ama kökleri dağları yaran inatla… ***...
Olası taş mezar. Sevmenin iskeleti. Jaluzili pencerenden görülmekte açık seçik, Ziftli sandal yolculuğu sonsuzluğa. Eflatun balkonundan gülüşün eşlik edecek Billur bakışlı bir şairin son mısralarına. Açılır bir kapı elbet kapanırken diğeri Benden önce kapı kaçar karanlığın on ikisine. Siyah pantolonlu çocuklar bakar kapı aralığından Yamaları umut dikili . Yırtıklarımı gizlercesine....
Şıngır mıngır başladı her şey; Yaz dedin yazdım masif gönlüme. Kanım döverken şakaklarımı , Çelme taktım yoluma çıkan her akrebe, Çiyanlara cıngar çıkardım alelusül, En son dikende bıraktım hıncımı. Kaçıştı sağa sola Bengal kedileri. Şu kayık mı daha kayıktı yoksa içim mi? Zabıt tuttum keçe bir kalemle. Bir içim suydun...
Halide Halid “Önce Vatan” serisinden: Yine Son Bahar Geldi… Yine sonbahar geldi…Sararan yapraklar, Melek anne için oğlunun yokluğunu hatırlatan sessiz bir hüzne dönüştü. İçindeki boşluğu hiçbir şey dolduramıyor; ama yüreğinde taşıdığı sevgi ve özlem ona teselli veriyor. Rüzgâr estiğinde, yaprakların hışırtısı sanki oğlunun kahkahasını fısıldıyor, uzaklardan gelen bir...