#BaharEsenkalemindenortakyorum
Büyülü bir o kadar da gerçekçi resim sanatı ve edebiyatın harmanlanmış hali ile okura sunulmuş satırlarda kaybolmaya hazır mısınız?
Ben Jansarey ya da Çerkes dilinde Jane nasıl hitap etmek istersiniz bilemem. Evde farklı nüfus da farklı yazılınca her yeni tanıştığım insana bunun açıklamasını yapmak zorunda kalıyorum o yüzden size bırakıyorum hitap şeklini…
Evimizin tek kızıyım, ablam ben doğmadan hastalıktan ölmüş ve babamın annemin biricik kızı olmuşum işte. Babadan oğula geçen meslekler vardır ya bizim resim yeteneği de babadan kıza geçti diyebilirim ve ilk kadın ressam “Mihri Müşfik” hocamdan eğitimimi alıp ünlü bir ressam olup çıktım. Resim benim yaşama sebebim oldu. Yemek yemek zorunda hisseder ya insanlar yaşamak için, resim de benim için öyleydi. Hava gibi, su gibi…
Ve ömrümün Prinkipo ve Halki adalarında geçmesi benim için büyük şans, çünkü resim yapmam için bolca malzeme mevcut.
Beni okurken tabii ki aşkımı da okuyacaksınız, kızımla beraber güçlü bir şekilde ayakta kalmamı da okuyacaksınız. Bir kadının kendi başına güçlü ve özgüveni yüksek bir evlat yetiştirdiğine şahit olacaksınız söyleyeyim.
Olabiliyor bir kadın kendi başına karakterli, özgüvenli, değerlerine ve ailesine bağlı bir insan yetiştirebiliyor bu hikayem size örnek olmalı bence.
Benim hayatımı okurken kayıplarım, özlemlerim, hasretlerim çok fazla, bunların bazıları zorunlu, mesela; en yakın dostum ailesi ile beraber ülkeden gitmek zorunda kaldı. Bu beni çok yıktı, mektuplaştık hep ama göz göze sohbet etmek gibisi var mı? O gittikten sonra yalnız kaldığımı hissettim.Yapayalnız…
Ve hiç görmediğim babaannemi bile özledim. Çünkü onun diktiği çiçeğin altında oturup dinlenmek bana her zaman huzur vermiştir de ondan.
Ve hikayemde bana ortak olan kıymetli insanlara selam göndermek istiyorum.
“Doğup büyüdüğün yer gün geliyor yabancısı olduğun bir yer oluyor” diyen ve sizinle buluşturan canım yazanıma, size bunu hatırlatan Zeliha Erdoğan Demir ‘e,
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.Gazi Mustafa Kemal Atatürk” bu sözü hatırlamanıza vesile olan Bahar Esen ‘e,
Ve özellikle bahsetmek istediğim bu sözü beni sizinle buluşturan canım yazarım, bu sözü yıllarca saklamış ve benimle özdeşleştirmiş. O söz hangisi mi? “Hayatındaki değil yüreğindeki önemlidir.” Kader; beni ve Bahriyeli Levent’i başka yönlere savursada, büyük sevdaların hep yürekte yaşadığını bize hatırlatıp bizi geçmişe döndüren TC Arzu Ortaören ‘e,
“Hayat yolunu kendi çiziyor, bize sadece yolu yürümek kalıyor, bazen aklın, bazen kalbin yolunu seçeriz.Sen kalbinin yolunu seç yoldaş.” sözü ile bizi düşünmeye sevk eden ve bunu hatırlatan Azime Matlı ‘ya,
“Medeniyet demek aslında resim, heykel, müzik yani sanat demektir.” Sanatın önemini bizimle paylaşan Münevver Geniş ‘e teşekkür ederim.
Duygularıma tercüman olan Sevgili Gül Güleryüz Yazar diyor ki, “Yazarımızla yaptığımız toplantı çok keyifli geçti.Yazın hayatında başarılarının sürmesini dilerim.”
Benim hikayemden zevk aldıysanız ne mutlu bana.
Sevgiler.
Suat Derviş’ten Aliye Berger’e; Da Vinci’den Emile Zola’ya; 6-7 Eylül olaylarından Kartaca Bebek Mezarlarına uzanan geniş bir yelpaze sunmuş Lider Ersan ablam bizlere. Biz Altın Kızlar olarak keyifle okuduk. Sizlerede tavsiye ederiz.
Arzu ORTAÖREN