Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir insan hiçbir şeyden korkmaz, hiçbir pişmanlık duymaz, sadece işini yapar. Bu da o adamı çok tehlikeli kılar.
4.Maymun kitabıyla başlayan maceramız bu kitapla devam ediyor. İlk kitapta dedektif Sam Porter’in elinden kaçırdığı seri katil Anson Bishop aylardır ortada yoktur. Cinayet büronun tüm çabaları boşa çıkmış, sanki Bishop hiç var olmamış gibi ortadan kaybolmuştur.
Boşa giden arama çabalarının ardından yeni cinayetler başlar. Donmuş bir gölün içinde genç bir kızın cesedi bulunur. Yapılan incelemede kızın tuzlu suda boğulduğu ve göle sonradan yerleştirildiği anlaşılır. Üstelik üzerindeki kıyafetler de yine kayıp olan başka bir kıza aittir.
Bazı ipuçları katilin Bishop olduğunu gösterse de bu onun tarzı değildir. Akıllara cinayet işleme yöntemini değiştirmiş olabileceği yanında başka bir katilin var olabileceği düşüncesi gelir elbette. Ard arda işlenen cinayetlerde hedefte sadece genç kızlar değil aileleri de vardır bu kez üstelik.
Porter’ın 4.Maymun’u elinden kaçırması ve delil dosyasına koymadığı günlük nedeniyle bu yeni dosya FBI’aya devredilse de Porter ve ekibi işin peşini bırakmaz.
Heyecanın hiç bitmediği, soluk soluğa okunan bir macera oldu benim için. Üstelik ilk kitapta aklımıza takılan sorulara cevap beklerken yeni sorular eklendi bu kez. Adımlarını asla tahmin edemeyeceğiniz ve ipleri hep elinde tutan bir seri katil, ortaya çıkan yeni sırlar, çok zeki bir kurgu ve beklenmedik ters köşelerle dolu bir olay örgüsü. Çok ayrıntı vermeden yorumumu bitireyim ben. Devamını okumak için sabırsızlanıyorum. Kesinlikle tavsiyemdir.
Bağlantıyı koparmak. Ağır travmalar yaşayan insanlar kimi zaman gerçeklikten kopuyor, etraflarında olan olayları sadece seyrediyor, yaşamıyorlardı.
Öğrenciyken bir psikoloji makalesinde okuduğum bir şey. Beyin mutlu anları daha yakın zamanda olmuşlar gibi algılıyor. Korkunç anılar geriye atılıyor, kimi zaman unutuluyor ya da engelleniyor. Bir çeşit savunma mekanizması anladığım kadarıyla. Etrafını iyilerle çevir, kötülerle arana mesafe koy, bunun gibi bir şey.
Buraya geldiğimde arabadan inmeye çalıştım ancak emniyet kemerini açmayı unutmuşum. Birkaç saniye, öylece, niye arabadan inemediğimi düşündüm. Beynim sünger gibi.
Eminim bir gün hepinizi yeniden göreceğim. O güne kadar bıçağım yanımda ve keskin olacak.
DELİBO MURAT UYURKULAK SAYFA SAYISI:200 Aydın’da doğan aslen İzmir’li olan yazar İstanbul’da yaşamaktadır. 1972 doğumlu olan yazarın Tol, Har ve Merhume adlı romanlarının yanı sıra Bazuka adlı bir hikaye kitabı vardır. Roman ve hikayeleri on dilde çevrilmiştir. Gazetecilik, çevirmenlik, yayıncılık gibi işlerde çalışmıştır. Delibo yazarla tanışma kitabım diyebilirim. Bu...
Ernest Hamıngway ismini çok duymuştum. Hatta yazmalarıma bir katkısı olur ümidiyle “Yazma Üzerine” adlı bir kitanını bile alıp incelemiştim. Tabi o bir derlemeydi. İspanya iç savaşında, dünyanın öbür ucundan savaşmak için gelen antifaşist bir gerilla grubunun bir köprüyü havaya uçurmak üzere görev alanların; grup içi diyalogları, aşkları, tutkuları, bir davaya...
AHMET VEFİK PAŞA TİYATROSUNUN AÇILIŞI 2013 yılında Bursa’nın sinemalarını araştırmaya başladım. Araştırmamı daha da genişletmek için gazete arşivlerini incelemeye başladım. 1950 ve 1960 yılı dâhil Bursa Yerel Basınında ANT, Yeni Ant ve Milletindir Hakimiyet gazetelerini taramaya başladım. Bu dönemde yayınlanmış diğer yerel gazetelere ulaşamadım. Sinemaları araştırırken Bursa’ya gelen tiyatrolarla ilgili...
KARANLIK BİR GECEYDİ 12 EYLÜL 1980 SEVİM KORKMAZ DİNÇ 214 SAYFA Yaşamak ölmeyi öğrenmekti belki de… Zeynep, Neslihan, Leyla, Mehmet ve o kapkaranlık, uzunnn gece. 12 Eylül 1980 Adım adım felakete sürüklenen bir toplum. Paramparça olan hayatlar, yıkılan hayaller. Harcanmış bir gençlik. Zamanın silemeyeceği yıkımlar. Umutları, yaşamları, aşkları yok edilen...
MEYNAME CAN GAZALCI 288 SAYFA Aşk mucizesini yaratan insan, acısına katlanabilme gücünü de içinde barındırırdı. Kırklı yaşlarının başında babasına ait bir sırrı öğrenen Barış’ın yolculuğu Meyname. Öyle bir sır ki bu, tüm hayatını alt üst edecek, tüm alışkanlıklarından vazgeçirecek, tüm soru işaretlerini silmek adına meyhane meyhane gezdirecek. Herşey Barış’ın annesinin...
ÇIPLAK CESET CELİL OKER 144 SAYFA İnsanların yaptıklarını ya da yapmadıklarını, yapacaklarını ya da yapmayacaklarını yargılamayı çok uzun süreler önce bırakmıştım. Eski pilot, şimdilerde özel dedektif Remzi Ünal, bir telefon alır bir gün Tarsus’tan. Arayan Yuuf Sarı isimli bir kumaş tüccarıdır. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci olan yeğeni İbrahim Sarı’dan 1 haftadır...