“Keskin sirke küpüne zarar,Keskin kılıç canı, keskin dil, hüsnü zannı alır,Kes bir ferman, ısmarlama olsun,Yaş kesen, kuruya da düşmandır,Kısa kes, vaktimden çalma,Görgüsüz hükümdar olmuş, önce babasını kesmiş…” Evet! herkes,Keskin bir türküdür mırıldanıp yürüyor.Ayının kırk türküsü var,Kırkı da armut üstüne misali… Ortak parantezimiz, gönül tezimiz, sentezimiz,“kesmek-biçmek” mi olmalıydı dostlar? ! … Baltasını gömenler, bal tası...