Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
22°C
Cumartesi Çok Bulutlu
22°C
Pazar Hafif Yağmurlu
19°C

ADMİN

   

    AŞK PAYLAŞILIR MI?

    19 Kasım 2025 12:18
    2
    A+
    A-

    Aşkta hissedilen duyguların sevgi kavramında tersini söylenebilir.  Örneğin, âşık olanda aldatma eğilimi olmaz. Sevgide ne kadar çoğalmak ve kalabalık olmak istenirken, aşk kalabalık istemez. Aşkta, tek kişi ve yalnız mekânlar tercih edilir. Aşk, kıskançlık duygusuyla sahiplenmek duygusunu büyütür. Paylaşmaktan son derece uzaktır. Sadece kendisine ait olmasını ister. Çünkü aşk paylaşılmaz. 

    Her şeyin değiştiği gibi düşünce ve duygularımızda değişir, aşkta bitebilir.

    Sevebilmek hayatın zorluklarına karşı daha güçlü olabilmek anlamına gelir. Bu anlamda yalnızlık ve yalnız kalmak insanın iç dünyasında tedirginliğe yol açabilir. Bu duyguyu hepimiz yaşarız ya da yaşayacağız. Örneğin babamız vefat ettiğinde içine düştüğümüz o derin boşluk gibi…

    *

    Örneğin insan ilişkilerine bakarsak aldatmalarda böyledir…

    Ne olursa insan eşini aldatır?

    Ne değişmiştir?

    Buna ihtiyaç nereden doğmuştur?

    Ya da aldatılan eşinde aldatma hakkı doğar mı?   

    *

    Aşk ya da evlilik bir elmanın iki yarısı olmak değildir. 

    *

    Kuralsız, hiçbir kalıba sığdırılamayan ve hiçbir karşılık beklemeden sevebilen tek sevgi ana sevgisidir.  Ne kadar şımarık ne kadar bencil olsa da ana sevgisi hep devam eder. Hiç kimseden bir bebeğin altını bir karşılık beklemeden değiştirmesi beklenemez. 

    Hani âşık olduğumuzda, bir aşka düştüğümüzde, gece gündüz hep aşkımızı düşünürken kalbimin tek sahibi sensin dediğimizde düşüncemizin ne kadar sığ ne kadar küçük olduğunu ayrıldığımızda dahi anlayamayız.

    Anlamadan, bilmeden yalan söylediğimizin farkına dahi çoğu kez varamayız. Çünkü kolay değildir, bir boyuttan bir başka boyuta geçebilmek. Çünkü acı tek taraflı yaşanır.

    Aşk neydi? 

    Aşk, ruhumuzun derinliklerinde yanan ateşti… Bazen aşka düştüğümüzde tartımız yanlış tartar, ektiklerimizi biçemeyiz. 

    İki aşk aynı anda yaşanır mı?

    İki aşk aynı anda yaşanmaz. Bir kalp iki aşkı bir arada barındıramaz. Bir zaman sonra biri diğerini yener. Aşk, insanın elini kolunu bağlayıp esir hale getirecek kadar güçlüdür. Âşık, sadece aşkıyla ilgilenir. Gündelik işlerini dahi alt üst edebilir. Aşk, sevdiğinin kötü yönlerini ve kusurlarını göstermez. Kötü sözleri dahi iyi gelir. Bir şeyi arzulayan ve seven ondaki kusurları görmez. Onları ancak ona karşı arzu ve sevgisi ortadan kalktığında görür. Aşk, gözü kaplayan bir perde misalidir; olduğu gibi görmesini engeller. Onun kusurlarını sadece aşkı bittiğinde görmeye başlar. Aşk aşırı sevgidir. Aşkının her şeyin, sahip olmayı ister. Aklı fikri hep onunladır.  Bir an olsun aklından ve zihninden çıkaramaz. Gündelik yaşamını, hareketleri ve duyguları değişir, hayata karşı değer yargıları alt üst olur. İnsanın aşk karşısında aciz, yorgun kaldığı doğrudur.

    Sevgiden, aşktan uzak kalmak insanı nasıl etkiler?

    İstenmemek, sevilmemek gibi duygular insanları hasta eder. Bir toplumun genel düzeyini görmek için hastanelerine ve okullarına bakmak yeter. Bir ulusun yaşam kalitesi, çocuklara, kadınlara ve yaşlılara verdiği değerle eşittir. Çocukları toplumun geleceği, kadınlar öğretici, yetiştirici, yaşlılar ise toplumda saygıyı ifade eder. Geçmişe, anılarına, genel kurallarına sahip çıkabilmek ise yine ulusun mezarlıklarına bakmak belli bir fikir verir.   

    En güzel ayrılık nedir ya da ayrılıklar nasıl olmalıdır?

    Kişisel olarak şiddeti hiçbir zaman kabul etmedim ve insanlığın yüz karası olarak gördüm. Hayatın hep iki boyutu vardır. Sevişmek ne kadar güzel, ne kadar doyumsuz ve iki kişinin paylaşımıysa, tecavüz de o kadar çirkin, bencil ve tek taraflı bir davranıştır. Sanıyorum en güzeli ayrılık, eşlerin bu kararı verdikten sonra birbirlerindeki saygıyı bitirmeden ayrılmalarıdır. Yani daha sonra birbirlerinin yüzüne bakacak yüzlerini yok etmeden ayrılabilmeleridir.

    Aşkın ilk yaptığı şey nedir?

    Hayatımızda yeni başlayan her aşkın ilk işi, eski ateşi küllendirip kendi ateşini yakmasıdır.

    İnsanın gönlündeki aşk duygusu değişmeye görsün, her iki tarafta birbirlerinden bir intikam alırcasına ilk fırsatta girerler başka sevdaların yataklarına. Üstelik kendilerinde suç bulmadan, yaptıklarının bedelini karşı tarafa yükleyerek hataların kendilerinde olmadığı konusunda ısrar ederek.

    Severken ayrılmanın acısı nedir?

    Severken ayrılmak, ayrı düşmek, sevdiğini kaybetmek, başkalarının acısını kendi yüreğimizden ödemektir. Başkaları sevinirken kendimizin üzülmesi, gitmemiş olsaydı sevgili biz sevinecek, karşı taraf üzülecekti, sevgili gittiği için, daha doğrusu bizi değil başkasını tercih ettiği için acıyı sadece bizim hissetmemizdir. Bu ise, paranın beş para etmediği zamanlarda, seviyorum derken ayrı düşmektir.

    Bir gerçekte şudur, bir erkek bir kadını ne kadar çok severse sevsin, ne kadar çok arzularsa arzulasın, kadın istemezse değil bedenine, kadının tırnağına bile dokunamaz.

    Ve bir aşk biterken insan hep şunu düşünür, ben nerde hata yaptım, yoksa benim mi bu hata? Hasreti bitiremedim, ektiklerimi biçemedim…

    Hayatın özeti ise;

    Yaşamlar hep aynıdır; Bir eş, bir iki çocuk, bir ev, bir araba, bir kaç sevda kırıntısı…

    Yarım kalan hayeller, biraz da hüzün…

    Hepsi bu işte, hepsi bu…

    Kim olursan ol…

    Nerede yaşarsan yaşa…

    Özet olarak son sözünüz nedir?

    Hiçbir şeyin anlamı yoktur mutlu değilsek; evin, barkın, arabanın, yaşadığımız kentin ve hatta her şeyin…

    Mutlu muyuz?

    AŞK YAZARI MUSTAFA ÇİFCİ

    ETİKETLER: , , , ,
    Yazarın Diğer Yazıları
    29 Kasım 2022 23:13
    13 Temmuz 2024 13:32
    17 Şubat 2025 20:21
    30 Kasım 2024 13:33
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.