Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
30°C
İstanbul
30°C
Parçalı Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
30°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C
Perşembe Açık
31°C
Cuma Açık
32°C

LAYIK OLMAK

LAYIK OLMAK
18 Ağustos 2025 11:27
8
A+
A-

Erkek-kadın duygusal ilişkilerde ve dostluklarda manevi anlamda karşılıksız, beklentisiz sevebilir miyiz? Beklenti halinde olmak koşullu sevmek midir? Evet veya hayır. Herkese göre değişir.

Aşkta beklenti olmaz diye düşünenleri duyar gibiyim. Bana göre, ikili erkek kadın ilişkilerinde aksine daha da belirgin manevi beklentiler ve emek söz konusu olabilir. Bu gayet doğaldır ve o sevgiye verilen önemin doneleridir. Dostluk ve arkadaşlıklar da kısaca vefaya dayalı diyebiliriz, elbette karşılıklı emek gerektirdiğine inanıyorum.  

Selvi Boylum Al Yazmalım filminin son karesi de takılır hep aklıma.

Sevgi neydi; emekti. Asya, İlyas’a aşıktı ama Cemşit’i sevdi ve nihayetinde tercihi Cemşit oldu Asya’nın.”

Sevgi ve emek, aşkın ötesine geçmişti. Bu yol ayrımı beni hep düşündürmüştür ve halâ düşündürür.

Aşk/Sevgi ve dostluklarda önemli olan, hakkıyla, layıkıyla bu kuvvetli, eşsiz duygulara her iki tarafın da emek vermesi ve saygı duymasıdır. Birçok faktör ‘layık olma’ konusunda etkin rol oynayabilir. Sevgi, saygı, şefkat, emek, güven ve dürüstlük gibi. Ancak sevgiye seven de sevilen de layık olmalıdır.

İlişkiler çok karmaşık olabiliyor; maddi manevi, statü, soyut ya da somut anlamlar kazanabiliyorlar. Bana göre, beklenen ve arzu edilen, ilişkinin karşılıklı olarak manevi anlamda şekillenip bir değere sahip olmasıdır. Aksi halde ilişki platonik ve sıkıntılı bir sürece dönüşür ve yıpranmak şöyle dursun, sevilenin, seven kişiye duyarsızlığı söz konusu olacaktır ki burada da bir ilişkiden ve kuvvetli duygulardan ne yazık ki söz edilemeyecektir.

Burada vurgulanması gereken aşk-sevgi gibi kıymetli ve nadide bir duygunun kolay kolay bulunamayacağı gerçeğidir. Bu anlamda eğer şanslı iseniz, seviyor ve seviliyorsanız layık olmak anlamında elinizden geleni yapmanızdır zira sevgi ‘seviyorum’ demekle beslenemez, bunun için gayret gerekir. Keza dostluklar ve arkadaşlıklar için de bu böyle.

Ayrıca; evlatlar ebeveynlerinden-ebeveynler evlatlarından beklenti halinde olabiliyor ancak elbette bu beklentiler, sevmek ve sevilmek için bir kıstas değil, olamaz da. Aynı zamanda evlatların, kuşkusuz başta kendi ailelerine olmak üzere, toplumda birer faydalı birey olmaları arzulanmaktadır, öyle değil mi?

Her zaman şükür ve inançlarımız kuvvetli olsa da bazen dilek ve dualarla Tanrı’dan manen beklenti halinde olmuyor muyuz?

Demek ki buradaki en önemli nokta, koşullu sevmek ile layık olmak durumu arasındaki belirgin farktır. Karşılıklı beklentiler, emek ve gayret layık olmanın gereğidir ancak bu koşullu sevmek demek değildir.

GÜLENAY GÜNEŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.