Kırık bir akşam bıraktım avuçlarına, affet beni
Bir tomar umut süpürdüm halı altına
Sünger kullanan devşirmeler getirdim uzaklardan
Sünger pişmanlık demekti çünkü bağışlanma yortusunda
Güneş yatağında kavruluş seansı beş öğün!
Oysa ne hoş yakalamıştım Yesrib ikliminde, gül demi!
Bülbülce sesin var ki vahalarda düğün
Ne hoş kondurmuştun yüz görümlük,
Rüzgarın yanaklarına raks eden buseni.
Başım gözüm üstüne ,
Yersiz yıldızlarda , yersiz yere,
Göğün yüzüne muhtaç dilenciyi sitemleyişin.
Sen varsın ya cefa mı olur gönle
Islık çalar çalar da durmaksızın
Her salınışında sumrular harikulade endamına,
Bir dal bulup ansızın
Ben sumruyu bile kıskanır kıskanır da
Zift dökerim kanatlarına..
Bu gece semanın leylakları
Aşk üzre geçişteyken yeptenyeni bir yıla
Affet affet de alicenaplıkla
Tükensin tıfıl sızım
Ve sonra yansın cayır cayır kuyunun dibi.
Lütfet de tak yakama
Aşka dair bir şölen sonu
Benzersiz bir kurdela,
Sen gibi..
Bir çarşafa dolayıp vefayı ve saati.
Yusuf Gökbakan