Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Az Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
11°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C

İLETİŞİM… VE İLETİŞİMİN VATANI

İLETİŞİM… VE İLETİŞİMİN VATANI
27 Ekim 2023 21:36
430
A+
A-

Eskiden yaşam daha kolaydı. Kentli kentinde, mahalleli mahallesinde yaşardı. Hayat basit bir yaşamdı. Günlük güneşlik çevre tek yaşamdı. İnsanların birkaç dostu olurdu ama dostlarıyla beraber hitap ve muhatap bir haldeydi. Ama bugünün sanal dünyasında bire bir sabit dostluklar kalmadı. Artık hepimizin bir tek dostu var: sihirli kutu. Bu sihirli kutu ile hem dünyamızı büyüttük hem de genişlettik. Dünyamızı büyüten ve genişleten İletişimin ülkesi kudurdu. Kuduran ülke kendi çağındaki insanları birbirine benzetti. Hiç kimsenin kendine göre bir dünyası kalmadı artık. Yaşamı değiştirip göbek bağını da kesip acayip bir nesil yarattılar. Göbek bağları kesilen ve kanatları yolunmuş her insan onun için birer kobay… Kobay yapılanlar iletişimin vatanı Amerika’ya bağlı kanatsız kuş olurken, unuttukları Amerika bülbülle kartalı aynı çuvala koymakta… Bülbülle kartalı aynı çuvala koyanlar iletişimle sömürmekte… İletişimle palazlananlar alın teriyle birlikte tüm mukaddesleri çöplüğe atmakta… Şimdi haklıyla haksızı, iyiyle kötüyü nasıl ayırt edeceğiz? Demokrasi beşiği diye kurulmuş devlet, hak ve özgürlükleri kaldırıp kendini despotlukla kabul ettirirken, sadece kaba kuvvete saygı duyduğunun haberini vermektedir. Süper gücüyle dünya devletlerinin başında bela… Bizim efendi artık gücüyle kuvvetiyle hep tehdit etmektedir. Dünyadaki tüm devletleri gerçekten korkutuyor. Çünkü her an tırmalamağa hazır vahşiliğini göstermekte… Dünyayı fethederken bizi de kullanmaktadır. Kullanırken, beslediğimiz sevginin ve yardımın karşılığın bir parçasını dahi göremedik… Onun kucağında daima büyümeyen çocuk olarak kaldık. Açıkçası biz aldandık, bizi aldatan çok kurnazdı. Başı, kıçı belli olmayan plan projeler arasında bizi oyalamakta… Ayak tırnaklarımızı boyamamızı ve göbeğimizi kaşımamızı isteyerek oyalamaktadır. Oyalanırken, cehaletimizi meslek edindik. Ve onun ayakları altında kendimizi çiğnetiyor olmaktan da kurtaramadık. Kendimiz olmaktan ve kendimiz gibi mücadele etmekten kaçıyoruz. Belki dikkat etmedik babamız hep başımızda bela olmaktadır. Hep bir işkence, hep acıtan olmaktadır. Değişen ruhumuz onunla allak bulak olurken, zaten kendimiz olamazdık. Hani bir gün bir efendi kölesini satılığa çıkarmış, satılması için bir tellala verecekmiş. Köle o sırada efendisine şöyle demiş: “Efendim siz benden daha iyi bir köle bulabilirsiniz, ne yazık ki ben sizin gibi bir efendi bulamam.” İşte çerçevesi kırılan hayatımız böyle, ne diyelim biz kendimize kötülük yaparken, efendi ben yapmayacağım mı diyecek… Açıkçası efendiyle ülkenin vatandaşları gönlümün razı olmadığı bir uçurumda… Ve bu uçurum: yok olma uçurumu…

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.