İstanbul
Açık
31°C
İstanbul
31°C
Açık
Cuma Açık
32°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
29°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
28°C
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yaktın Dağladın Beni
Yaktın Dağladın Beni
O kızgın alevli bakışlarında
Yavaş yavaş yaktın dağladın beni
Aşkın prangası ayaklarımda
Sevda zindanına bağladın beni
Hasreti matemi giderecektik
Mutlu olacaktık eğlenecektik
Hani söz vermiştik evlenecektik
Nasıl sevdin nasıl kolladın beni
Biliyordun senden ayrılamazdım
Ayrılığı ben yazmadım sen yazdın
Sensiz yaşamayı ben yapamazdım
Yaktın kor eyledin külledin beni
Seviyorum dedim sen neden sustun
Hatam sevmek miydi buna mı küstün
Aniden selamı sabahı kestin
Suçum ne elim boş yolladın beni
Yusuf Değirmenci
Kayıt Tarihi : 9.12.2008
Yorumlar
Benzer Konular
Derde saldı yine dertli başımı Kimse silmez akan kanlı yaşımı Bak dikerler birgŭn mezar taşını Istırap çemberi sarar insanı Çok çektim aşkını yüreğim dağlı Bŭtŭn aşk dağlar dumanlı karlı Kolların kenetli ayağın bağlı Istırap çemberi sarar insanı Yine akşam oldu yine dert doldu Neden gŭlbenzin sararıp soldu Gŏnŭl isyan etti...
Babamız kasabaya indiğinde dört beş tabaka düz beyaz ambalaj kâğıdı satın alırdı. Evde, onlardan bir tanesini sarmal olarak katlar rulo haline getirirdi. Daha sonra üzerinden bastırarak ruloyu yassılaştırır, bir sigara uzunluğunda makasla keserek tütün tabakasına koyar ve sigara kâğıdı olarak kullanırdı. Sigara saracağı zaman yassı rulonun bir kenarını diliyle ıslatır,...
Beslemiş büyütmüş onu annesi Yurt sevgisi, sevgilerin yücesi Yurda göz dikince düşman öfkesi Yiğitlerin ölmemesi mümkün mü? Tatlı dille gönlünü hoş tuttuğum Kara günde yardımına gittiğim Dertlerini kendime dert ettiğim Törenime gelmemesi mümkün mü? Eza cefa çektiğimiz günlerde Darda,zorda kaldığımız anlarda Beklenmedik,umulmadık bir anda Gelip destek olmaması mümkün mü? Güven...
Yazmak istiyorum. Yazmak istediğim yazı yazılmıyor. Neden yazılmıyor? Hiçbir heves yok içimde. Hiçbir konu yok önümde. Zihnim karmakarışık ve çok durgun… Zihnimde titreşen fırtınalar var. Bu fırtınalar nasıl ve ne zaman dinecektir? Bilemiyorum. Şu an hiçbir şey bilmiyorum. Kedi gibi yaşamak, ağaç gibi kurumak… Ben ne bir kedi, ne de...
FARUK ( 4. ŞİİR ) Alparslan Kunduz Herşey yerinde güzeldir Bırak sen elleme Faruk Nice yapraklar gazeldir Boşuna yelleme Faruk Ne gezersin sağda solda Birazcık kültürlü olda Tek gidiş tek geliş yolda Hatalı sollama Faruk Erlere derim erlere Baksınlar akan terlere Bilmediğin o yerlere Kimseyi yollama Faruk Alparslan böyle...
GELSİN ARTIK Alparslan Kunduz Beklemekten usandım ben Gelecekse gelsin artık Bunu da adam sandım ben Olacaksa olsun artık Değişmez cahilin huyu Uyu sen ayakta uyu Esirgeme benden suyu Dolacaksa dolsun artık Kimse bakmaz özümüze İnanmazlar sözümüze Kader bizim yüzümüze Gülecekse gülsün artık Alparslan sabrım kalmadı Boşa deryaya dalmadı Hiç kimse...