El açıp dileneceğim Köşe başlarında sevgi isteyeceğim Umutlarımı diriltecek insanların şefkati İlgiyi onlardan bekleyeceğim Sevgi yoksunuyum diyeceğim Sebebini soranlara Seni göstereceğim Eşkalini vereceğim Ödeşeceğim. Senden öte bütün insanlar sevecek Onlar bana yaşama gücü verecek Artık kapına gelmeyeceğim Dönmeni beklemeyeceğim Sana olan sevgimi gizleyeceğim. Aşkımı ellerimle öldüreceğim Gönlümün derinliklerine gömeceğim. Artık...
Her insan kalbini,ruhunu kıskıvrak sarmalayan bir tutkuya ipotekli… Yutamadığı,yutkunamadığı, yol bilmez,yokuş inmez, bilinmeyen,düşünülmeyen sindirilmeyen,söndürülmeyen dünya koğuşunun gaflet direğinde sallanmaya niyetli… Büyüsüne, rengine, ahengine, kokusuna bu yanış… Aslında yaralanmaya,yakalanmaya, bilhassa uğurlanmaya,hırpalanmaya öyle hazır ki ve öylesine istekli ki… “Bir yaprak düşmüş yüreğinin levhasından tek satır yazılmamış…” “İrkilmiş, titremiş, ayaklarının ucuna düşen...
Bir toplumun ayağa kalmasına vesile ilk adımdır… İlk adım yoksa, sonra gelen adımlardan da hayır beklemeyin… Kitap okumak bir çok şeyin de doğru yapılmasının zeminidir… Her ne kadar bir yetenek dahi olsa, Mesela; zeki olmaya da kapı aralar… – – – – – – – – – – – –...
ERLEND LOE Norveç’li yazar Erlend Loe’dan gayet enteresan ve sıra dışı bir kurgusu olan bir kitaptı. Andreas Doppler başarılı bir iş adamı, 2 çocuklu gayet başarılı bir aile babasıyken, bir gün ormanda bisikletinden düşüyor ve her şey birdenbire karışıyor. İşleyen sistemi ve insanları sevmediğini-istemediğini anlıyor ve ormanda içi huzurla doluyor....
“Yaşamın en büyük hüzünlü yanı insanın kendisini anlayabilecek, olduğu gibi kabul edebilecek, karşılıksız sevebilecek insanları bulabilmesidir. Bu her zaman kolay olmaz. Çünkü hiçbirimiz sevdiğimiz kadar sevilmez ya da aldığımız sevgi kadar sevgi veremeyiz. İnsanın zor işlerinden birisi de kendisiyle dost, kendisiyle barışık olabilmesidir. Bu anlamda Betül Fırat herkes kadar yalnız...
ANLATACAKTIK- Metin Özdoğan Hani beraberİhtiyarlayacaktikSenin elinde bastonBenim elimde bastonBen dede sen nine olacaktınTorunlarimiz gelecektiOnlara gençlik yıllarımiziAnlatacaktıkSen benim gönlümüNasıl çaldığınıBen seni nasıl kandırdığımıAnlatacaktıkBazen ben senin yakın gözlüğünüKendi gözlüğüm diye alıpKullanırdım sen kızardınYalnız olduğumuzdaSen bir köşedeBir şeyler örerdin torunlaraBen arada bir roman okurdumEh canım bende bir şeyÖrecek değilim kiBen ancak TV seyrederimSigara...