Sen gönül gözümün çemberinde tek hâresin.
Desen desen boyanla herkesten çok saresin.
Canım değilsin canımda bin renkte paresin.
İlmek ilmeksin senden başka bir nakışım yok.
Çayıma karanfilsin, tarçınsın ekmeğimde.
Dudağımda besmele, duasın benliğimde.
Sana susar, acıkırım her sen dediğimde.
Doyduğum lokmasın senden başka bir aşım yok.
Olmasaydı gözlerin haddim miydi bu şiir?
Doğmasan çekilmezdi ne ülke ne de şehir.
Kavuşmasam uykuda hayat olurdu zehir.
Yüreğimde benim senden başka bir düşüm yok.
Petek petek bal olsan en güzel ben süzerim.
Saçını tel tel dokur gergefimde dizerim.
Bil ki seni hârf hârf okur, yine ben yazarım.
Yazmaya sebepsin senden başka bir işim yok.
Ne gittim kırlangıcın ne turnanın izinden.
Görmedim yâr yüzünü yoruldum yeryüzünden.
Çırpsan kanatlarını duyardım gökyüzünden.
İnan beklediğim senden başka bir kuşum yok.
Saysam derdimi bilmiyorum kaç hüzün eder?
Revan olduğum hasret bana acı bir kader.
Ne zor sancı istemek seni, bu nasıl keder?
Gözümden döktüğüm senden başka bir yaşım yok.
Ruhuma esen bir rüzgâr, bazen de boransın.
Yağıp pencereme adını yazıp duransın.
Çiçeğimi döken, dallarımı hep kıransın.
Böyle üşüdüğüm senden başka bir kışım yok.
Aklımdan gitmiyor, özlesem de gelmiyorsun.
Görmüyorsun yazsam, seslensem hiç duymuyorsun.
Ne yapsam olmuyor yangınımı bilmiyorsun.
Canımda yanan senden başka bir ataşım yok.
Sözler kalabalık belki ama sensiz azım.
Sana inanmak bir ceza geçmez şimdi sızım.
Bu değildi yaşamak, aşkta artık cansızım.
Başıma diktiğim senden başka bir taşım yok.
Güray Gökkaya