Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

PAZAR YÜRÜYÜŞÜ

PAZAR YÜRÜYÜŞÜ
14 Ocak 2023 17:40
367
A+
A-

Köylü teyze bahçesinden topladığı ıspanak, marul, maydanoz, roka, dereotu gibi pek çok yeşilliği bir güzel yıkayıp demetler halinde küçük paket lastikleriyle bağlayıp tezgâhının üzerine dizmişti. Ayağında kara lastik ayakkabısı, evde dikilmiş şalvarı, başörtüsünün üzerine tünettiği siperlikli boyacı şapkasıyla gelip geçenlere ümitsizce sesleniyordu.

Ispanak var, marul var, maydanoz var!

Sabahleyin tezgâhını ilk kurduğunda muhtemelen uzun süre ayakta müşteri beklemişti. Belki bir iki demet yeşillik de satmıştı. Öğleden sonra artık ayakta duracak mecali kalmamış, ters çevirdiği bir sebze kasasının üzerine çökmüştü. Ama pes etmiyor, hala oturduğu yerden gelip geçenlere sesleniyordu.

Taze soğan var, roka var, dereotu var!

Gelip geçen yaşlı teyzeler şöyle göz ucuyla bakıp dudak bükerek yollarına devam ediyorlardı. Aslında dudak büktükleri falan yoktu. Ceplerindeki sınırlı bütçe ile en zaruri ihtiyaçlarını karşılama derdine düşmüşlerdi. Geçen hafta kilosu on lira olan her şey bu hafta on beş liraya çıkmıştı. Evdeki hesap yine çarşıya uymamıştı. Karnabahar, brokoli, kırmızılahana hep tek tek satılıyordu. Zeytin, peynir, özellikle de süzme veya petek bal satılan tezgâhlara neredeyse hiç uğrayan yoktu.

Hani eskiden bu yaşlı teyzelerin ellerinde birer pazar arabası olurdu. Ağzına kadar tıka basa doldurdukları pazar arabalarını çeke çeke zorla götürürlerdi. Bir tekerleği kırık pazar arabası kalabalıkta insanların ayaklarına takılırdı. Bugün hiç kimsenin elinde pazar arabası yoktu. Bir satıcının tezgâhına yanaşan müşterinin ilk sorusu “Daha küçük poşetiniz yok mu?” oluyordu. Çünkü pazara gelenlerin ayırdıkları bütçe ancak birkaç küçük naylon poşeti doldurabiliyordu. Pazar yerinde bolluk ceplerde ise yokluk vardı.

Sebze kasasının üzerinde oturan boyacı şapkalı köylü teyze aynı soruyu bana da sordu.

Ispanak vereyim mi Abi? Çok taze!

Pazar yerindeki hiçbir teyzeye cevap vermiyordum. “Çekilmez bir adam olmuştum yine. Huysuz, aksi, lanet…” Zaten benimkisi pazar alışverişi değildi. İnsanlara yakından bakmaktı. Ya da cuma günü yapılan pazar yürüyüşüydü.

Sevgilerimle…

Necati KüçüK

( Az Efe )

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.