Ankara’da yayınlanan Özgür Sanat Dergisi”nin yeni sayısı çıktı, bu sayıda yazı ve şiirleri ile yer alan yazar ve şairlerimizin isimleri şu şekilde;Arzu Kök+Adil Başoğul+Bilal Sambur+Serpil Taşyürek+Kudret Köksal+Seda Kırdar+İbrahim Berksoy+Kemal Bayrakçı+Ahmet Zeki Yeşil+Mansur Meçin+Hatice Altunay+Musa Şahin+Meral Kutluğ İlsever+Selçuk Ceyhan+Ayşe Dikici+Necati Arslanmirza+Abdulkadir Güler+Ramazan Kahriman+Mustafa Söylemez+Cebrail Küçükkoçkaya+Muhittin Çoban+Ercan Aslan+Temel Demirer+ Abdulrahim Öz. Derginin yeni sayısının dosya konusu “100 Yılda Sanat” olarak seçilmiştir, bu konuda ki yazıların+şiirlerin vb. eserlerin en geç 15 Ekim 2023 tarihine kadar ozgursanat19@gmail.com e posta adresine gönderilmesi gerekmektedir.
30.08.1982 tarihinde Uşak ili yani namı diğer Âşıklar Diyarında beş çocuklu bir aileninbeşinci çocuğu olarak dünyaya geldim. Üzüm bağlarında büyüdüm. Daha beş yaşındaykensürücülüğünü babamın yaptığı ve benim de içinde bulunduğum bir araçta seyir halinde ikenyapmış olduğumuz elim bir kazada babam vefat etti. Tarihler 1987 yılını gösteriyordu. Babamöldükten sonra annem beş...
B.F. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Ben Büşra henüz 17 yaşındayım yaklaşık 3 yıldır roman yazarlığı yapıyorum. İlk romanımı yazdığımda 14 yaşındaydım şu ana kadar yazmış olduğum 4 tane romanım var. B.F. Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz? Yazar olmak çocukluk hayallerimden biriydi diyebilirim, ortaokulda...
Kırk yıl gezdim orman dag taş demedimSır derler olmamış gören yüzünüAkar gözlerimden çıg yaş demedimZor derler kalmamış süren izini Çukurova sende benim muradımHayal mi rüya mı saçın taradımBir teli düştü de oldu sıradımSor derler bilmemiş yürek sızını Gece indim dudeninde çayınaSazım astım kenarında kayınaGüldüm can melegin oku yayınaYor derler bölmemiş...
Devrildi ulu çınarlar, kurudu o gür pınarlar, Ateşe verdim dünümü, kül oldu tüm hatıralar. Şimdi karşına çıkıp da af dilerse geçen yıllar, Diz çöküp tövbe etse de… Rüyanda görsen inanma! Sırtımdan vurduğun hançer, hâlâ durur yerinde, Bir cehennem taşıyorum, şu göğsümün dibinde. Mutluluk maskesi takıp, gülüyorsam resimde, O tebessüm bir...
Kırık bir akşam bıraktım avuçlarına, affet beni Bir tomar umut süpürdüm halı altına Sünger kullanan devşirmeler getirdim uzaklardan Sünger pişmanlık demekti çünkü bağışlanma yortusunda Güneş yatağında kavruluş seansı beş öğün! Oysa ne hoş yakalamıştım Yesrib ikliminde, gül demi! Bülbülce sesin var ki vahalarda düğün Ne hoş kondurmuştun yüz görümlük, Rüzgarın...