Hey be dünya! Bana dert misin, yük müsün Ben seni sevmiştim, sen bana küs müsün Çaresiz dertleri , kederleri bana yükledin ya Şimdi benim gibi senin de boynun bükülsün Gözümü açtım , sana kandım, aldandım Ben senin zevk sefa yolunamı yollandım Hey be dünya! Bana dert misin, yük müsün Şimdi...
Jungleland… Yani “Orman bölgesi”… Aynı zamanda, New Jersey yakınlarında 1926 yılında açılan ve egzotik hayvanların eğitilip yetiştirildiği, daha çok sirk benzeri bir eğlence parkının da ismi… İşçi sınıfından insanların, sıkıcı hayatlarından kaçmak ve mütevazi hayatlarındaki küçük zevklerin tadını çıkarmak için aileleri ile birlikte gittikleri bir yer, o park… “Saray Eğlenceleri”...
AL İŞTE Alparslan Kunduz … Hiç boşuna bakma öyle Birazcık örnek al işte Bu devran gider mi böyle Nasıl geldiysen kal işte Kimseye çalım satmadık At dediler de atmadık İçine şeker katmadık Organik taze bal işte Mecnun gibi düştüm çöle Senin için oldum köle Bizim hoca gibi göle Sende git...
Hocam gelmiş bana vaaz veriyor Ben dinsiz değilim dini bilirim O hakkın sırrına eren eriyor Şeytanı periyi cini bilirim E insan insandan kaçar bıkınca Geriye ne kalır gönül yıkınca Bak ortaya cahilliği çıkınca Cahilin güttüğü kini bilirim Siz çorak tarlada ekin derenler Bana bol keseden akıl verenler Ben sadece şiir...
Bu bir masal kitabıdır. Kahramanları da hayvanlardır. Zaman zaman fabl ustalarına da uğranılmış ve selam verilmiştir. Hayvanların milliyeti yazılmamıştır. Masaldaki hayvanlar Türk ya da Kürt hayvanları değildir. Çünkü yazılmış olsaydı Türk hayvanları aleyhinde hiçbir şey yazılamazdı. Madara olan hayvanlar olsa olsa Kürt hayvanlar olurdu. Masallarda geçen olayların üstünde yaşadığımız topraklarda...