Bazı zamanlar da ilham gelir yazarım şiirler Lakin ben şair değil gönlümün tercümanıyım Duygularım depreşir kalemimiz yazar şiirler Lakin ben şair değil gönlümün tercümanıyım *** Sığdıramam duygularımı her hangi bir kalıba Ben serbest yazarım girmem ki hiç bir kalıba Anlamam ben aruzundan heceden kafiyeden Çünkü ben şair değil gönlümün tercümanıyım...
/Mensure/ ^^ Karanlığın koynundan çıkıp her gün doğuyor güneş. Ve sonra da batıyor Gamzekız. Arasında sıkıntılı saatler. Belki yavaş, ama geçiyor. Devamlılık süreci içinde zamanı; mazi, hâl ve istikbal parçalarına bölmek geliyor içimden! Bölemiyorum… Canım sıkılıyor nedense, çok şeyler yapmak istiyorum, ama imkânsızlıklar bir Erciyes gibi yükseliyor önüme Gamzekız. Elbette...
Bana seni anlatamaz Hiç bir şiir hiç bir şarkı Şu gönlümün kalmadı gül Bil ki cehennemden farkı Yolum kar’lı gelemem yar Neden böyle bilemem yar Ölsem aman dilemem yar Kırılsın feleğin çarkı Sonu gelmez feryatların Kırılmışsa kanatların Bugün belli peki yarın İçimizde var hep korku Kuğuları süzülüyor Bakıp gönlüm üzülüyor...
Fazla yükseklerden uçma ey gönül Mavi semaların kuşu değilsin Masal gibi bir aşk istersin ama Sen de bir sultanın düşü değilsin Ne sandın kendini suzan mısın sen Telleri ağlatan ozan mısın sen Aşkın kitabını yazan mısın sen Sevda kervanının başı değilsin Eşini kaybetmiş divane olsan Hazine gömülü virane olsan Amenna,...
Öküz möküz bulamadım Kendimi koştum sabana Ekini hiç sulamadım Tabana kuvvet tabana İnsan bu işten bıkıyor Kemeri sıktıkça sıkıyor Heryerimizde çıkıyor Çıbana bakın çıbana Kimi güldü kimi kızdı Bak aramızdan su sızdı Senin gibi akılsızdı Selam söyle o babana Alparslan kendim eyledim Dünya malını neyledim Ben de o kadar söyledim...
Haydi Faruk haydi Faruk Hastalığı atlatta gel Kim ne derse desin bırak El alemi çatlatta gel Onarsınlar şu çatını Boşver yatını katını Omar dayımın atını Yaylalarda otlatta gel Çıkalım Dirmil beline Kapılalım aşk seline Vuralım sazın teline Hiç acıma patlatta gel Alparslan sorarım soru Her vakit kendini koru Sakın bırakma...