Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

HANGİ DAĞIN BİR KENARI YOL DEĞİL

HANGİ DAĞIN BİR KENARI YOL DEĞİL
13 Mart 2024 09:27
186
A+
A-

“HANGİ DAĞIN BİR KENARI YOL DEĞİL”

Ali Rıza Navruz

Ağlamaklı lacivertlerin en koyusuna yükselen bir yer kabuğunun adına dağ dense de birçoklarına göre yol kesen harâmidir. Onu aşmak, varılacak yere ulaşmak büyük çaba ve sabır gerektirir. Engeli gören ve onu aşamayan, alır eline silahını ve başlar avaz avaz bağırmaya: “Dağlar seni delik deşik delerim…” Dağlar; ovada zulme karşı savaşanların sığınağıdır bir yerde. Onu zâlimin kucağından çeker alır kendi kucağına; elden korur, yelden korur. Ve şöyle seslenir müşfik bir edâ ile mazluma: “Başına bir hal gelirse canım/Dağlara gel dağlara/Seni saklar vermez ele canım/Dağlara gel dağlara…” Dağların şöylesi böylesi olur da büyülüsü olmaz mı? Elbette ki olur. Olur, da gider Thomas Mann’a ve onun kaleminden bir çağ romanı oluverir. Castorp’un yalın ruhuna bir değişim geçirtir yedi yılda eminim.

Acaba diyorum bir deliban şair olarak; kıvrılan yollarından geçip çıksam bu dağların zirvelerine, göğüslerine sığar mıyım ki? Korkup fırtınalardan dört büklüm olduğumda gelin anam olur mu ki bu dağlar? Yoksa “dağlar dağlar mı beni, gören ağlar mı beni?” Şimdi bu durakta biraz durup onlara şairce sorular yönetmeliyim:

Ağrılı yanına kim ola merhem?

Hem merhemin ola, hem dermanın hem.

Ben kadar garipsen, söyle de gelem,

Gariban yanımız yansın mı dağlar?

Kemirdim kalemi bu gece yine,

Çevremden çevrilip çekildim ine.

Bendeki arzular delicesine;

Özden uzak yerde donsun mu dağlar?

Ben dağlarımdan karla karışık bir cevap beklerken ne oldu biliyor musunuz? Bülent Ersoy denen o ses kulağıma eğilip dedi ki usulca o meşhur şarkısıyla:

“Bu günlerde dün olacak mutlaka

Her gecenin bir sabahı var gülüm

Hangi acı sürüp gitmiş sonsuza

Bu derdin de bir dermanı var gülüm.

Hangi dağın bir kenarı yol değil?

Hangi deniz bir sahilde son değil

Başın eğme bu halimiz ar değil;

Daha mutlu yıllarımız var gülüm

Kararıp da kalmaz kışlar bahtında.

Dört mevsimden biri bahar mutlaka

Kendini bu kadar sahipsiz sanma;

Bu dünyayı bir yaratan var gülüm”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.