Altmışlı yıllardı. Çocuktuk. Ege kırsalında yaşıyorduk. Tarlamızın kenarlarında meşe ormanları ve daha ilerisinde kızılçam ormanları vardı. Okulların tatil olduğu yaz aylarında tarlamızın kenarlarındaki bu meşe ormanlarında koyun ya da kuzu güderdik. Koyunlar yerde buldukları otlarla ve meşe yapraklarıyla karınlarını doyururken bizim de gözlerimiz hep meşe ağaçlarının üzerinde olurdu. Çünkü yaprakların...
Evet, severek yazdım. Severek yazdıklarım kabul görür müydü? Yazarlık, sonucunu bilmediğim ve sonucunu bilmek istemediğim bir vazife oldu. Vazife, bir çilekeşin çileli yumağına dönüştü. Çileli hayatta yalnız ve yabancı idim. İçinde yaşadığım hayat bana yabancı ve yabancı hayat benden razı değildi. Yalnızlıktan ve yabancı olmaktan kurtulmak için gazete sayfalarına sığındım....
ERENLER Taşıma suyla bu değirmen dönmez Tekrar söylüyorum bakın erenler Ateşi olanın ateşi sönmez Bir ışık meşale yakın erenler Tekrar tekrar söyledim başa sardır Kimisi anlamaz kafası dardır Karıncanın bile bir hakkı vardır Aman dikkat edin sakın erenler Bu çorak tarlada ekin dermeyin Bilemezsiniz her sırra ermeyin Siz yinede düşünün...
MEŞÂLELİ BİR ŞAİR Yaşar Nâbi Nayır/D;1908 Ö:15.03.1981 ^^^^^^^^ Ali Rıza Navruz Bilindiği üzere Milli Edebiyat şairlerine ve Beş Hececilere tepki olarak 1928 yılında “Yedi Meşaleciler” adında yeni bir akım kurulur. Ahmet Haşim o dönemde bu akımın şairlerini Meşale dergisindeki yazılarıyla hararetle destekler. Yedi Meşalecilerin şiir beğenilerine Faruk Nafiz ve Necip...
ISLAK KUMRU KANADI Ali Rıza Navruz ** /sone/ “İçimdeki suçluyu bana bağışla Aç kapıyı gideyim.” ** Kaşların altından bakıp da gülme, Ok olur gülüşün derine batar… Beni hurda bilip, istersen alma, Gün olur bu felek, kervana katar! Islak öpüşlerin tuzunda kaldım, Garip gecelerin ayaz ıslığı… Şal yorgan altında hülyaya daldım,...