Nina Winchester zarif, manikürlü eliyle elimi sıkarak, “Aileye hoş geldin” dedi. Kibarca gülümseyip mermer hole göz gezdirdim. Burada çalışmak, yeni bir başlangıç yapmak için son şansımdı. İstediğim kılığa bürünebilirdim. Ama çok geçmeden Winchesterların sırlarının benimkinden çok daha karanlık olduğunu öğrenecektim.
Sevgili Ayşegül ile son dönem oldukça popüler olan bir kitap okuduk. Ayşegül’ümün yeni yıl hediyesiydi bir serinin bu ilk eseri. Böyle olunca ortak okumamızda daha anlamlı oldu benim için. Eşlik ettiğin için çok teşekkür ederim bitanem Nice güzelliklere diyelim ilerleyen zamanlarda.
Grupta pek çok arkadaşımız okudu ve harika yorumlar paylaştı kitap üzerine. Kısacık bende bahsedeyim. Kahramanımız şartlı tahliye ile salıverilmiş eski bir mahkum. Millie. Uzun uğraşlar sonunda Winchester ailesinin evinde yardımcı olarak işe başlıyor. Bu onun belki de son şansı. Çok zor durumda Millie, öyleki artık arabasında yaşıyor. Andrew, Nina ve kızları Cecelia’nın yanında çalışacak olmak onun için büyük mutluluk. Harika bir eve, lüks araçlara sahip işverenleri oldukça mutlu bir aile ilk bakışta. Peki gerçek göründüğü gibi mi?
Yatılı olarak çalışacağı bu evdeki ilk gariplik kendisine verilen oda ile başlıyor. Tavan arasındaki bu odanın küçük ve açılmayan bir penceresi var. Evden bağımsız olarak tasarlanmış veeeee oda sadece dışarıdan kilitlenebiliyor. ( Bu bölüm halen kafamı kurcalıyor, çünkü çok fazla tanıdık geldi okurken. Ya izlediğim bir filmde yada okuduğum başka bir kitapta kesinlikle rastladığım satırlar. Henüz hangisi çözemedim ama bulacağım )
Üç bölümden oluşuyor kitabımız. Millie ve Nina’nın anlatımı ile ilerliyor hikaye. Kolay okunan, sıkmayan, akıcı bir dile sahip. Bu mutlu ve mükemmel bir görüntü sunan ailenin sırlarının ne olduğunu öğrenmek size kalıyor elbette. Bizde Ayşegül’üm ile ilerleyen günlerde ikinci kitap ile devam edeceğiz Millie’nin maceralarına.
Türk edebiyatının evrensel sesi Trakya’nın kalbinde yankılanacak. (Tanıtım bülteninden) Edebiyatımızın mavi gözlü devi, Nazım Hikmet Ran, ölümünün yıl dönümünde Trakya’nın kalbinde, şiirlerle, seslerle ve yürekten gelen sözcüklerle anılacak. Aşklarıyla bilinen , solculuğuyla tanınan , Atatürkçülüğü ve milliyetçiliği az bilinen Nazım Hikmet konuşulacak Zooffee Coffee de. Türk şiirinin büyük ustası Nazım Hikmet Ran, aramızdan ayrılışının...
Kardeşler arası anlaşmazlıkları incelerken rastladığım bir tablo beni derinden etkiledi. Saatlerce bakmaktan kendimi alamadım… Sınavı geçemeyen ve okuldan dönen bir çocuk ile ailenin ona nasıl baktığını anlatan bir resim bu… Sınavı geçemeyen çocuğun bakışları yüreğimi deldi.. 1952 yılında yapılan “Yine düşük notlar” başlığında, Rus sanatçı Fedor Rishet Nikov’un yaptığı bir tablodur.Dünyanın...
Boşa didinmişim bunca senedirBir aferin diyen bile olmadı.Düşündüm taşındım günahım nedirTeraziye koyan bile olmadı. Baharda yeşermem güzde solmuşumBen hep ağlamışım sanma gülmüşümUmut bahçesinde meyve olmuşumEl uzatıp yiyen bile olmadı. Bunca yıl herkese boynumu büktümYaşantım boyunca hep çile çektimGözüm nuru ile elbise diktimAlıp onu giyen bile olmadı. Sevgiler sinemde nefret oldu...
BİR YUDUM ÇAY Mehmet Aydalga Bazen…, Hayatın…, Tüm güzellikleri…., Bir yudum; Çay, içiminde gizlenir….! Kısmeti olansa…, Onu, her nasılsa; Her yudumla…, Kendini…, Kendi kılan; Özünde bulur…! Velhâsılı, kelãm…!
HATİCE YATKIN YETİŞEN 272 SAYFA “Nilüfer çiçeği her gün yeniden doğup, zorlukların üstesinden gelmeyi simgeliyor Nilüfer. Sen de adını aldığın bu bitki gibi çok güçlüsün unutma.” Hikayemiz; Nilüfer’in bir sabah gazete manşetlerinde eşinin kendisini aldattığını öğrenmesi ile başlıyor. Annesinin tüm itirazlarına rağmen konservatuvar yıllarında tanışıp büyük bir aşkla evlendiği Tufan,...