DOLAR
32,9449
EURO
35,7631
ALTIN
2.529,53
BIST
10.891,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
28°C
İstanbul
28°C
Az Bulutlu
Cumartesi Açık
32°C
Pazar Açık
32°C
Pazartesi Az Bulutlu
30°C
Salı Az Bulutlu
29°C

Henrik IBSEN Toplu Oyunları

Henrik IBSEN Toplu Oyunları
28 Mayıs 2024 23:59
137
A+
A-

“Boynuz kulağı geçerse, şeytan pabucunu ters mi giyer?” Soru bu…

Boynuz kulağı geçer; bu beklenen ve doğal bir durumdur. Ama tabii ki, boynuzun kulağı geçerkenki durumu, pozisyonu da önemlidir; kulak esnektir eğilip bükülebilir ancak boynuz serttir ve kırılıp yok olabilir.

“Boynuz kulağı geçer” atasözünü günlük hayatımızda genellikle usta-çırak ilişkisi için kullanırız. Doğru olan, çırağın ustayı geçmesidir. Aksi takdirde sanat ölür. Ustayı “usta” yapan da, sanatını iyi icra etmesinin yanısıra yanındaki çıraklarına sanatını en iyi şekilde öğretmesi ve sanatının devamı ve gelişimi için çıraklarının eğitimini kusursuz bir şekilde vermesidir.

Gelelim sorumuza; “Boynuz kulağı geçerse, şeytan pabucunu ters mi giyer?”

Boynuz kulağı geçmeye çalışırken kibir, gurur, kıskançlık veyahut ego gibi duyguların usta ve çırak arasında yaratabileceği olası çatışmada bazen şeytan pabucunu ters giyebiliyor.

Böylesi durumlarla ilgili bir sürü anlatı ve yaşanmışlık vardır…

Örneğin, çok eski zamanlarda tanıdık bildik mekanın birinde, bir pehlivan yaşarmış. Bu pehlivan, gerçekten çok büyük bir yağlı güreş ustasıymış. Kimse bileğini bükemezmiş. Gel zaman, git zaman yaş almış bu pehlivan ve yeni pehlivanlar yetiştirmek için kolları sıvamış; pehlivanlık tekniklerini, güreş oyunlarını çıraklarına öğretmeye başlamış. Çırakların içinde bir tanesi çok gürbüz ve güçlü olması ile dikkat çekiyormuş. Hızlı da öğreniyormuş bu genç pehlivan adayı…

Onu izleyenler, çevresindekiler bu genç pehlivana; “Sen, ustandan daha iyisin” demeye başlamışlar. İlk başlarda; “Olur mu öyle şey?” diyen bu genç pehlivan yirmili yaşlarına geldiğinde, kendisine sürekli söylenenlerin de etkisiyle; “Ben, ustamdan iyiyim” demeye başlamış.

Ve bir süre sonra da, bir antrenman sonrası ustasının yanına yaklaşmış.

– Usta, seninle bir güreşsek mi?

– Usta ile çırak güreşmez evlat.

– Yoksa bana yenileceğinden mi korkuyorsun usta?

Usta, genç öğrencisinin bu gereksiz çıkışına şaşırmış ve ona bir ders vermeye karar vermiş.

– Tamam evlat, hazırlan. Herkese haber salın. Yarın, seninle er meydanında güreşeceğiz.

Serhan Poyraz

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.