Alınan nefese zam geliyorsa Elli, altmış, seksen versen ne olur Makyajlı veriler cep deliyorsa Okunu, yayını gersen ne olur Saatler değişti alışverişte Rağbet atıllara oldu yarışta Akşam pazarında en son kuruşta Sitem edenleri yersen ne olur Verilen, yaraya ilaç olmazken Pazara çıkınca file dolmazken Kaşık tencereye maya çalmazken Milleti sofrada...
Bir Diyarbakır gecesi Rüzgâr şakağımdan vuruyor Ensemde günün yorgunluğu Sitede sessiz hız sohbetleri eden arabalar Her cadde başında bekleyen ölüm Nöbetleşe ölen insan çığlıkları Bir Diyarbakır gecesi Balkonda saksıda uyumuş domates fidesi Yan yana dizilmiş toprağa üstünlük taslayan binalar Boynunu aya karşı mahcup büken sokak lambaları Ve şehirlere hapsedilmiş ağaçlar...
SİNEK VE BEN Oturmuş yağlı ekmek çay içiyorumSinek dolar her yanımaBirden öfkelenir kızarım onlaraBir an gelir pişmanlık duyarım dünyaya Bende onlar gibi ekmek kavgasındayımOnlarda benim gibi yemek zorundaBen kovulurum dev şatosundanAma kovmam onları kendi aşımdanBir miligramlık nimet hakları varsa Bakın bakınBana pis deyip attılarPis pise yakışıyorsa bu garip dünyadaOnlar bana...
zaman silik, tozu vanilya, saatler kırık siyah beyaz, bazen bazenler karışıyor, * çoğu zaman, tarihsiz, noktasız, virgülü kançalı, * kayıbın kayıbı, yersiz olduğumu biliyorum, yurtsuzluk da KDV’si, topluyorum belki de sadece yokluyorum, * ne hırka, ne pabuç, ne yastık, ne yorgan, * sırtlan dedim de, ne sırt, ne yük, çulsuzlar...
15 Temmuz gecesi, yatmış hainler pusuya Baş komutan cıkın dedi, herkes sokaklarda Verirmiyiz bu vatanı, diz çöktürürüz alayına Canımızla kanımızla boğarız, vermeyiz asla Tankla tüfekle gelip, yollarımızı kestiler Kardeş dediklerine, kurşun sıkıp gittiler Birde bu vatanın, bekçileri değilmi bunlar Canımızla kanımızla boğarız, vermeyiz asla Aklım almadı, Türk askeri değilmi bunlar...