Sırf kokunu bana getirsin diye yarim Rüzgar kaç şiir isterse yazacağım *** Kaç şiir isterse düşünmeden vereceğim Yüreğinin sıcaklığını vereceğini bilsem *** Bütün şiirlerimi ateşe verip yakacağım Ben yar ben senin kokuna muhtacım *** Yüreğinin sıcaklığına var çok ihtiyacım En son bütün şiirlerimi sana adayacağım *** Gelmezsen her gün biraz...
“Yoruldum” adlı bu anlatı, bireysel bir çöküşün sessiz ve derin izlerini taşırken, aynı zamanda modern insanın ruhsal parçalanmışlığını anlatan bir iç monolog özelliği taşır. Postmodern edebiyatın en temel öğelerinden biri olan kimlik bulanıklığı, anlam arayışı ve yabancılaşma bu anlatının her satırında yankı bulur. Özellikle Jean-Paul Sartre ve Albert Camus’nün varoluşçu...
Seni aramaktan yorulmaz gönlüm Bu uğurda geçse tükense ömrüm Sen benimsin benim yanağı benlim …..Git bu şehirden çık haydi dağlara …..Gülüşünü salıverip rüzgara Sana geldiğimde koş denizlere Buzlarımı erit atıp közlere Aldırma ardında kalan izlere …..Git bu şehirden çık haydi dağlara …..Bakışını salıverip rüzgara Üç yıl beş yıl değil mezara...
Sen gittin gideli, yaza darılmış Baharı unutan kışa döndüm yâr Doluya tutulmuş, dalı kırılmış Yuvası dağılmış kuşa döndüm yâr *** Hasretin gölgesi düştü yüzüme Kulağım kapalı kendi sözüme Uyku da girmiyor yaşlı gözüme Unuttum dedikçe, başa döndüm yâr *** Ayrılık araya çekse de perde Aşk asi küheylan gezinir serde Aklımdasın...