İNTİHAR DÜKKANI
JEAN TEULÉ
141 SAYFA
Mesele şu ki yarın gene yaşamak gerekecek.
Hayatta kalmamızı sağlayan, her türlü ihtiyacımızı karşılayacağımız dükkanlarla çevrili etrafımız. Fakat bir dükkan düşünün ki oradan sadece bir kez alışveriş yapma şansınız var. Yaşamaktan umudunu kesmiş, hayatın yükünü taşıyamayanların, kırılmış, yıkılmış insanların uğrak yeri “İntihar Dükkanı”.
Bay ve Bayan Tuvache’nin üç çocukları ile işlettiği bu dükkanda, müşterilerin son anlarında kullanabilecekleri herşey mevcut. Zehirler, ipler, kesici aletler. Nesillerden beri devam eden bu aile işine herkes çok bağlı. Evin küçük oğlu Alan dışında. Annesi, babası, ablası ve abisinin aksine gülmeyi seven, şarkılar söyleyen, küçük mutluluklar yaratan bir çocuk Alan. Onun bu halleri aile üyelerini öyle kızdırmaktadır ki ceza olarak bir disiplin kampına yollanır. Elbette orada da rahat durmaz Alan Geri döndüğünde ise dükkanın işleyişini tamamen değiştirir.
Sevgili Bahar ve sevgili Sevilay ile okuduk bu ilginç ve kara mizah içerikli eseri. Ortak fikrimiz elbette iyi ki okuduk oldu. Karakter isimleri kitap adıyla uyumlu olarak intihar eden ünlüler Marilyn Monroe, Yukio Mishima, Alan Turing, Vincent van Gogh’tan esinlenilmiş. Değişimin ve umudun adı Alan’dı kitapta. Hayatı değiştirmenin ve mutlu olmanın mümkün olduğunu, çocukluk travmalarını, siyasi ve toplumsal eleştirileri gülümseterek ve düşündürerek ele almış yazarımız. Karamsar görünsede umut aşılayan, alt satırlarda pek çok mesaj içeren bir macera oldu bizim için. Eşlik ettiğiniz için teşekkürler kızlar Yeni maceralarda buluşmak üzere.
Gülümseyen bir çocuk görmek insanın yüreğine su serpiyor.
Herkese karşı yapayalnızım, bu acımasız dünyada kimse anlamıyor beni.
-Niçin ölmek istiyorsun? …
-Çünkü hayat yaşama zahmetine değmiyor.
Bak, baba, Ernest verdi bu güzel buketi bana. Mezarlardan toplamış çiçekleri beni düşünerek.
Sevmek güzel şey değil mi!
Yaşamak, öldürür.
Bu insanlar televizyonlarda haberleri izlemiyorlar mı, dünyanın geleceği konusunda umutsuzluğa kapılmıyorlar mı hiç?
Ah, bu çocuk bu iyimserliğiyle çölde çiçek açtıracak…
Mutlu olmak için çok şey gerekmez, mutlu olmak için gerçekten çok az şey gerekir!
Kaç kez söylemek gerekiyor sana bunu? Buradan çıkan müşterilere “Görüşmek üzere” denmez. “Elveda” denir çünkü bir daha gelmeyecekler.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Arzu ORTAÖREN