Küpeşteden seyrettiğim yosunlar;
Başı olumlama, sonu yitiklik çağrışımı.
Bırakırsak rengini bir kenara,
Atarsak yıllanmış dalgaları torbaya;
Çapaklı bir yaşam hevesim olduğunu
Not ettikten sonra dümene,
Sonatlara vizesiz girilir,
Uyarısıyla çalan kemanların kollarında
Sonsuzluk ritmine kulak kabartırsak,
Soyutlarsak kısaca,
Gelip geçişini gözlerimin odağından alımlı;
Bir deli bir akıllı,
Bir divane bir us takıntılı;
İşte o an,
Başka sığınacak şey kalmıyor umarımda ;
Kesif derinlikler yekûnu
Malihulya…
***
Açıldığımda kıyıdan,
Rıhtım şehirlerinden biriktirdiğim sarhoş izler,
Peşime peşime düşüyor ayıpsızca .
Tılsım sandıkları
Yüzeyine vuruyor suyun,
Her taraf zümrütten hülya..
***
Ardıma bakmadan sana gelmekteyim bu ummanda,
Davetliyorum, icabet ediyor başın,
Vaatkâr omzuma.
Omzuma gün ayıyor uzaktan yakına.
Yakından uzağa aşikâr çizgilerle,
Sen beni yazıyorsun,
Ben ağlıyorum gıyabi bir huzurla;
Ben seni yazıyorum
Sen gülüyorsun aleni bir mutlulukla.
Kısa gülüşler, sarı kavruluşlar..
Siyah savruluşlar, uzun ağlayışlar…
İçine çek onu, diyor sanki
Gökten edindiğim kılavuzlar…
***
Sevimli bir sevdalanış bu tekrar tekrar..
Alt üst algılıyor yüreciğim yüreciğini,
İçe içe geçmiş, karman çorman
Bir o kadar da emsalsiz, tatlı duyumsamalar…
Adıllar toplamak boşuna lugatlardan,
Çizilmeli üstü olanca ortaçların
Tüm mastarlar yöneltilmeli sana,
Medli kasırgalarla;
Meyli var velhasıl kelamların
Hummalı zerafetine,
Küpürlü ulaçlarla.
Ey ömrümün varı,
Yarımın diğer yarısı hey!
Ula ateşi ve ulula!
Gelincik rengine dayanır mı hiç mesafeler?
Affettiren bir aşkla dönenceleri kutla!
Mazur gör gölgene müptezanlığımı,
Sarmal bende bilimum senlenişler.
Dudağın fışkırıyor sayfamdan,
Kalem memnun,
Saçlarınla haşır neşir olmaktan,
Var gel bir dizeleşelim yekpare bir mutla!
YUSUF GÖKBAKAN