ölüm hayatın son penceresi benim için mi yoksa dünya için mi, bana sorarsan, boş sayfa, çeviriyorum, kitabın kapağı, kapandı kapanacak, dünyada ise, herkes cebini dolduruyor, satan satana, bana kabus oldu, hayalin perdesini, çektim gittim, belkide sadece, suskunun dili kesik, ömrün takvimi yırtık… Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz
SakınDün gece gözlerin düştü gözlerime pırıl pırıl aydınlık yıldız yıldızBu şair kalabalık arasında bile sensiz inan ki kimsesiz yapayalnızYokluğuna dayanamam bu dünyanın ağırlığı altından kalkamamSakın bir gün benim boynumu büküp de benden gitme apansız 25.07.2022Hüseyin Erdoğan
Dikensiz gül gibi, kokusuz çiçek gibi, sensiz ben eksiğim,Kurtulmayı bekleyen esirler gibi sensiz ben çaresizim,Yuvasız kuş gibi sensiz ben yaşayamam,Göçmen kuşlar gibi yuvamı arıyordum seni buldum, artık ne eksiğim ne çaresiz, seninle sonsuza kadar yaşayabilirim.Samet Korkmaz
Sosyal medyada yüzlerce fotoğraf paylaştığım kocişim beni tek celsede boşamıştı. Düşünebiliyor musunuz, beni… Ardından tüm sosyal medya mecralarından engelleyip hiç yaşamamış gibi çıkmıştı hayatımdan. Hiç var olmamış bir hikâyenin kahramanlarıydık artık. Buruşturdu, yırtıp attı ne varsa ‘biz’ e dair. Hayır! Yani, yürek olsa, gelir karşıma çatır çatır konuşurdu. Anlatırdı derdini....
Uyanıverdim sabahın Bu ne güzelliğine Öpücükler kondurdum Beyaz teninin siyah bênine Ne güzel güneş doğdu Evimin senli köşesine Hoşgeldin hoşgeldin Mutluluğum, doğan güneşim Gecem, ayım delidolu yıldızım Her zerresinde kendimi bulduğum Sonbaharım, dökülen yaprağım Her an her saniye Sendin, saatlerce yazdığım Hoşgeldin hoşgeldin Mutluluğum, doğan güneşim… Emrah Elitaş
Lavaboya baktım. Bir tarafta çay taneleri, bir tarafta balık kılçıkları, diğer tarafta soğan kabukları. Neler yenmiş böyle, neler içilmiş? Kalabalıklardı herhalde; yoksa lavabo böyle dolu olur muydu? Dışarıda çöpçü, çöpleri karıştırıyor. Ellerinde eldiven, kafasında poşetten uyduruk bir şapka, diz kısmından yırtılmış bir pantolon, yanları delik bir ayakkabı. Yokluyor eliyle çöp...