Yazgı değişirmi be usta,, Altından cevherden olsada kalem..? Kalem !! Ne kadar toz pembe yazsada Acıların rengi hep siyahtır be usta.. Ayar oluyorum !! Şu dünyanın sahte düzenine,, Unutuluyor insanlık günden güne.. Garip yaşayamaz gönlüne göre Ömür bir figan ki sorma,, Delip geçer her anı binbir çile.. Ödül oldu dünya...
Gökyüzünden Bir yıldız kaydı; Adı ‘KONCA’…! Bir yaz günüydü; ‘ON ALTI TEMMUZ’, Sene ‘BİN DOKUZ YÜZ DOKSAN SEKİZ’… Vakit akşamüstü… Kopardılar yuvasından, O şehr-i Mersin’den; Yanındayken birlikte eşiyle, ‘KARANLIĞIN KALLEŞ BEKÇİLERİ’, Âniden, İvedilikle, Hiç beklemeden…! Apansızın koptu/kopartıldı aramızdan, ‘SAF BİR GÜL-GONCA’…! Henüz çiçeği burnunda, Yaş ‘OTUZ SEKİZ’…! Aldılar o ‘GONCA’yı...
Bakışında yıldızlar parlar Gülüşünde Sevgi kokar Cilvesi,nazı aşkı davet eder Gören gözler sever Geldiği yerde hayat başlar Dilı tatlı ,sözü ballı Sekerlimi şekerli hali Dersin gel dalıma kon yani Bakışlarında sevda gezer Yürekleri yakar geçer Endamı aşkı davet eder Sanırsın, gül goncası sanki Her gün ayrı bir güzel Baharın bir...
Altmışlı yıllardı. Çocuktuk. Ege kırsalında yaşıyorduk. Tarlamızın kenarlarında meşe ormanları ve daha ilerisinde kızılçam ormanları vardı. Okulların tatil olduğu yaz aylarında tarlamızın kenarlarındaki bu meşe ormanlarında koyun ya da kuzu güderdik. Koyunlar yerde buldukları otlarla ve meşe yapraklarıyla karınlarını doyururken bizim de gözlerimiz hep meşe ağaçlarının üzerinde olurdu. Çünkü yaprakların...
Bir yıl daha geçip gitti yine, Beni üzen o eski hüzünlü sayfaları hatırlamak istemiyorum artık bu sene de, Belki güzel olur belki de dokunur hüzün yüreğimin taa derinine, Ama hiçbir farkı yok ki, aynı geliyor bana her şey biliyor musun yıllar geçse bile. Camdan dışarıya bakıyorum öyle buğulu gözlerle, İnsanlar...