Tavla oynamayı çok severim. Ancak her konuda olduğu gibi tavlada da yenilgiye tahammülüm yok; öfkelenirim, çirkefleşirim. Yenilgiyi hazmedemem bir türlü. Bu konuda tam bir ergen sayılırım. Yine de vazgeçemem şu illeti oynamaktan. Penc-ü se, severler güzeli genç ise. Sen de pek genç sayılmazsın yani. Özdemir Asaf geldi aklıma,’ Ben kattım...
Nicholas Sparks’ın Defter adlı kitabı üzerine notlar Gülzar Ahmedova … “Boğulmakta olan hiçbir insan, son soluğunu hangi su damlasının durduracağını bilemez.” “Sessizlik kutsaldır. İnsanları yakınlaştırır, çünkü yalnız birbirlerinin yanında rahat olanlar konuşmadan otura bilir. Büyük bir paradokstur bu.” Yazar Nicholas Sparks’ın “Defter” kitabını okuyun bitirdim. Önce bunu söyleyim ki kitabı...
Unutma ne kadar fayda olur kul Kula Herşeye sahip Hak sıkı sıkı sarılır Faniye değil el aç yalvar en makbule Allah’tan iste kuldan isteme darılır Kul yaptığı iyiliğiyle başa kalkar Dengine getirir getirir lafı çakar İşte o an seni harlanmış közde yakar Allah’tan iste kuldan isteme darılır Kul pişman edincede...
“İnsanlar ölümlerinde de yaşamlarında oldukları kadar karmaşık varlıklardı.” “Korku insanları öngörülemez kılardı.” “İnsanlar birbirlerini öldürmeye on dördüncü yüzyılda da bugün olduğu kadar meyilliydi.” “Dikmenin de sökmenin de zamanı vardır,” Bu haftasonu Simon Beckett’in “Huzursuz Ölüler” kitabının yorumu ile geldim. Yine bir David Hunter roman’nın okuyub bitirdim. Adil antropolog David Hunter...
TOZ BASINCA… Bir çift öküzü ve kara sabanla ekim için hazırladı tarlayı. Umut ekti, teri ile sulayıp; Ürün verip gönendire Kadir’i. Tohumu komşudan ödünç almıştı Yüreğinde pek çok ukte kalmıştı Yavruyu da ilk mektebe salmıştı ”Bu senin kısmetin kuzum” diyordu. 1962 senesi Üç gün oldu altı, üstü süresi Ne tepesi...