Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Gülhan YILMAZ Kimdir?
Gülhan YILMAZ: 1978’de Sakarya Hendek’te doğdum. 2000’de hem üniversiteden mezun oldum hem de sınıf arkadaşımla dünya evine girdim. 2002 yılında yüksek lisansımı tamamladım. 2013’te doktoraya başladım. 3 evladımız var. İkizler (1 kız 1 oğlan) 20 yaşında, 3. yavrumuz 14 yaşında. Kadrolu, okul öncesi öğretmeniyim ve Adalı Kadın Yazarlardanım. Aynı zamanda izci lideriyim. 2022 depremindeki yardımlarım sebebiyle devletim bana Cesaret ve Feragat Nişanını layık gördü. Onur duydum. Yayımlanmış 4 şiir kitabım mevcut. (Akrostişlerle Kısası Enbiya Şiirleri (2019), Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (2021), Peygamber Halkası (2023), Hanım Sahabeler (2024).
Betül FIRAT: Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?
Gülhan YILMAZ: Düzenli olarak yazmaya üniversite yıllarımda başladım ancak çocukken de küçük şiirler ve hikayeler yazıyordum. İnternetin çok yaygın olmadığı 90’lı yıllarda, nişanlım olan sınıf arkadaşımla birbirimize nerdeyse her edebi türü içeren mektuplar yazıyorduk. Bu mektuplar kalın bir anı defteri oluşturdu. İçlerinde şiirler, şifreli dilde cümleler, hikayeler, masallar ve denemeler mevcuttu. Fakülte yıllarımda yabancı dilden şiirler de tercüme ediyordum. Şiir aşkım biraz da o yıllarda gelişti. Edebiyatı, güzel söz söylemeyi öteden beri çok severdim.
Betül FIRAT: Edebiyat alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz hangisidir?
Gülhan YILMAZ: Edebiyat alanında ilk eserim bir roman idi. Ancak onu yayımlatmadım. Yayımlanmış ilk eserim, 2019 ‘da çıkardığım Akrostişlerle Kısası Enbiya Şiirleri (Peygamber Kıssaları) adlı kitabım oldu.
Betül FIRAT: Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?
Gülhan YILMAZ: Ablam Nagihan Koç bir roman ve hikâye yazarıdır. Eşim Mustafa Yılmazın da eğitim kulvarında kitapları mevcuttur. Ayrıca şiir kitapları da yayımlanmıştır. Evimizin duvarlarını çarpı işi sanatından eserlerim süslüyor. Bunlar, ünlü yağlı boya tabloların birer kopyaları halinde olan güzel eserler. Büyük kızım piyano çalıyor, küçük kızım ise güzel sanatlar lisesinde okuyor; çok iyi bir çizer.
Betül FIRAT: Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir?
Gülhan YILMAZ: En iyi eserim şimdilik Peygamber Halkası adlı eserim diye düşünüyorum. Duygusu, derinliği ve letafeti ile kendine özgü güzel bir şiir kitabı hem bilgi veren hem duygulandıran. Fakat bu yıl yayımlatma hedefimde olan en özel şiirlerimin bulunacağı eserim onun da önüne geçecek diye temenni ediyorum.
Betül FIRAT: Bir yazar sanatını icra ederken en çok neye dikkat etmeli?
Gülhan YILMAZ: Bir sanatçının eserinde en güzel yön masumiyet kanatlarıyla uçuyor olmasıdır. Nezih olmalıdır bir eser. Güzel özellikler katabilmelidir insanlara. Onları edebiyat açısından da etkileyebilmelidir. Kişi, o eserde kendini bulsa da bulmasa da eser, onun ruhunda bir letafet bırakmalı; faydalı bilgiler vermeli veya ufuk açabilmelidir. Vizyon ve misyon kazandırmalı, var olan güzellikleri de pekiştirmelidir.
Betül FIRAT: Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?
Gülhan YILMAZ: Kitaplarla aram öyle iyi ki evde yer kalmadığı halde onlardan vazgeçemiyorum. Hep elimin altında bulunmasını istediğim yirmiye yakın kitap var. Bir sevgili gibiler. En son, Adalı Kadın Yazar Selma Meriç’in Yüreğim Sensiz Üşüyecek adlı kitabını okudum. En çok tavsiye edeceğim kitap Nurullah Genç’in bütün şiir kitapları olurdu.
Betül FIRAT: Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?
Gülhan YILMAZ: Beni etkileyen birçok yazar ve şair var. Dostoyevski, Baki, Nurullah Genç, Bronte Kardeşler, Mehmet Akif Ersoy, Fuzuli, Şeyh Galip, Necip Fazıl Kısakürek, Nuray Alper, Ahmed Yesevi, Yunus Emre en önemlileri.
Betül FIRAT: İyi yazmak için bir formül var mıdır? Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Gülhan YILMAZ: İyi yazmak için bir formül yoktur özellikle de şiirde ancak ben hece ölçüsünü çok seviyorum. Şiirde hece ölçüsü bir hazine benim gözümde. Serbest şiiri her zaman şiir kategorisinde göremiyorum.
Yazmak isteyenlere önerim her şeyi yazmamaları yazdıklarında da samimi, edebi ve zengin yazmalarıdır. Fikir gücünü muazzam bir şekilde değerlendirmek herkese verilen bir yetenek değildir. Hususi yetenek ile çalışkanlığı doğru koordinatlarda birleştirmek ise büyük bir bahttır. “Yazdım oldu” diyen varsa büyük yanılgıya düşer. Kelimelerle olabildiğince ama tatlı tatlı oynamak güzel yazmanın birinci kuralıdır kanaatimce. İkinci kural ise sabırlı olmaktır. Kalıcı eserlerin de tıpkı canlılar gibi oluşum süreçleri ve doğum zamanları vardır. O zamanlarda sabır göstermek kalem, kader ve olaylar yazmaya yöneltmediğinde onları zorlamamak ise can alıcı noktadır.
Betül FIRAT: Gençlerimizi edebiyata ve sanata kazandırmak için neler yapılabilir?
Gülhan YILMAZ: Okullarda “hediyeli, ödüllü” kitap okuma saatleri düzenlenebilir. Belediyeler kitap satın alıp gençlere hediye edebilir, bu sırada yazar ile gençler de bir araya gelmiş olur. Kitap fuarlarında ilgi çekici kampanyalar sürdürülebilir.
Betül FIRAT: Edebiyat alanında hedefleriniz nelerdir?
Gülhan YILMAZ: Kısa vadede hedefim en özel lirik şiirlerimi iki ya da üç kitapta toplamaktır. Uzun vadede hedefim ise çeşitli sözlükler ve gerçek hikayelerin olduğu kitaplar yazmaktır. Uzun vadede diğer hedefim Türkçeye yapabileceğim en güzel katkıyı sağlamaktır.
Betül FIRAT: Sizi okumak isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?
Gülhan YILMAZ: Şiir kitaplarım dijital mecralarda mevcut. Töreli Fikir Edebiyatında, bazı dijital yerel gazetelerde ve dergilerde düzenli olarak yazmaya çalışıyorum. Yeni Yazar Dergisi, Diyanet Aylık Dergileri bunlardan bazıları. Ayrıca evrensel ve ulusal çapta bazı şiir kitaplarında da şiirlerim bulunuyor. Sakarya’da sanat ve kültür faaliyetlerinin içindeyim. Bütün bu çalışmalar devam edecek.
Betül FIRAT: Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?
Gülhan YILMAZ: Okumak binlerce akıldan akıl almaktır yazmak ise aleladeliğin eşiğini geçmektir. Aleladeliğin eşiğini bir kere geçen kişi eskiye dönemez. Sanatçı kimliğiyle hep bir adım önde olmaya çalışır. Tutkularıyla, idealleriyle, kelimeleriyle, yepyeni ruhuyla yaşar artık. Yaşamı yazma yolunda yazarak yaşar şair veya yazar. Bu büyülü dünyanın etkisinden çıkamaz zira. Yeni dünyalar kurdurur yazmak, yeni dünyalar yazdırır yaşamak. Yazan, sonsuza dek yaşar.