Yaşayan Sessizlikler

Merhabalar kitabımın adı Bir Umudum Var. Roman formatında yazıldı. İçeriği dram, psikoloji ve toplum. Bu da kitabımın tanıtım metnidir. Kadınların küçük düşürülmesini, umutsuzluğu ve biçareliği normal hale getirmiş kitapların tersi olarak kötü günlerin geçeceğini ve en önemlisi umut etmeyi aşılar. Kendini umut etmeye adamış ve “Bir umudum var” sözünün izinden...

Hep Bende KalBülbüller senin adını sana aşkımı söyleyerek gülün dallarında ötüşürSakın ellerimi ömrümce bırakma sensiz Temmuz’da bile ellerim üşürHerkes şair bu devirde hiç böyle aşk mı olurdu diyerek bana gülüşürNe olursun benden hiç gitme aşkım ömrümce hep bende kal canımŞair neyi varsa her şeyini ölünceye dek çoğunu sana vererek bölüşür...

31 Mart 1984’te İstanbul’da doğdu. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünü 2007 yılında sınıf ikinciliğiyle bitirdi. Üniversite bünyesinde 2006’da çıkarılan ‘Birinci’ ve ‘Genç Açı’ adlı gazetelerde haberler yaptı. Aynı tarihte ‘Haber Ajansı stajını da başarıyla tamamlayarak sertifikasını aldı. ‘İletişim Sürecinde Karikatürün değişen İşlevi ve Gazete Karikatürlerinin Analizleri’ adlı tezi Kocaeli...

Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz.  Barış Karaduman kimdir? Barış KARADUMAN: Merhabalar, hoş buldum. 1981 İzmir Bornova doğumluyum. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni, besteci, söz yazarı, yorumcuyum. 18 yıldır öğretmenlik, 15 yıldır da şarkı yazarlığı yapıyorum. Sözü ve bestesi bana ait...

çok sefil kapı tokmağı çok süslü nane sohbeti taze tepelenmiş ot ciğeri çok karışık dua ekmek kuş oldu kuş ekmek oldu ölüm ölüm gelsene açlığın adıyla işte Angola açlığın adıyla analar yanlış doğuruyor açlığın adı çoçuklar… açlığın adıyla afrikalı olabilir misin tanrım açlığın adıyla bak ! gördün mü ; nefesiyle...

Yetmişli yılların ilk yarısıydı. Ben dokuz on yaşlarında, ağabeyim de benden üç yaş büyüktü. Elli altmış kadar koyun ve birkaç keçiden oluşan küçük bir sürümüz vardı. Öğleden önce koyunlarla kuzular ayrı ayrı otlaklara götürülür, öğleyin koyunlar sağıldıktan sonra da birlikte otlatılırdı. Doğal olarak ben ailemizin kuzu çobanı ağabeyim de koyun...