SIRÇA KÖŞK SABAHATTİN ALİ 141 SAYFA “Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. ‘Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?’ diyorlar. ‘Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir kaşık toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile...
SON ADA ZÜLFÜ LİVANELİ 183 SAYFA “Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur” Oldukça varlıklı biri tarafından alınan bir ada. Sonrasında bu adaya yapılan 40 ev ve bu evlere yerleşen kimi emekli, kimi geçmişinden kaçan, kimi büyük şehrin karmaşasından bıkmış 40 aile. Ne adanın adı var ne de ada...
Acı bir aşk hikayesiydi sevdan Sesin hiç eksilmiyor kulaklarımdan Sen hayatının en güzel baharında Bir bahar sabahı gellirken bana O kahrolası feci kaza sonunda Veda bile edemeden gittin bana Biliyormusun ne baharlar geçti o günden bu yana Yokluğunda her baharda açan çiçekler Yanık gönlüm gibi gözümde kapkara Yıllar yılı hiç...
Adından da anlaşıldığı gibi kitabın hem kapağında hem isminde hem de sayfaları çevirirken tıpkı orkidenin kokusu gibi bir koku serpiyor gönlümüze, yüreğimize, gözlerimize. Biliyorsunuz ki orkide çiçeği asaleti simgelemektedir. Bununla birlikte sevgiyi, aşkı, mutluluğu sergilediği gibi masumiyeti de göstermektedir. Kitabın ilk şiirinde ve ardından gelen şiirin açıklamasında yüreğe gökyüzü maviliği...