Sen sıcakta olan
Soğuğu bilir misin
İki soğuğu yaşadım
Biri ölümün soğuğu
Bilir misin ölümün soğuğunu
O daracık yerde
Daha ölmeden mezarı yaşadım
Hep bağırdım
Beni duyan var mı? diye
O anda geçmişi yaşadım
Kendi kendimle konuştum
Ölüme teslim olmadım
Açlığı susuzluğu
Gecenin ta kendisini yaşadım
Hep geceydi
Sessizliğin ve yalnızlığın
Çaresizliği yaşadım
Sen hiç bağırdın mı?
Beni duyan var mı? diye
Sesimi duydular
Acımı dindirdiler
Soğuğumu sıcağa çevirdiler
Yurdumun on ili sallandı
Sallandı da ciğerimizi dağladı
İçimizden kaç canı aldı
Göz yaşları sel oldu aktı
Metin der için için ağlarım
Sadece onlara dua için ellerimi açarım
Hep onlarla aklım
Şanlı bayrağımız indi yarıya üzüntüden
Ülkem ağlıyor yürekten
Ancak dua geliyor elimden
İki duvar arasında
Üşüdüm ölümün soğuğuyla
Isındım yaşamın sıcağıyla
Kaldım ölümle baş başa
Seslendim sesimi duyan var mı?
Yıkamadım etrafındaki duvarları
Ben duyuyorumdum onları
Nasıl duyuracaktım ağladığımı…
Metin Özdoğan
10/2/2023