Çemremiş diz üstüne, alaca renkli dırıldan şalvarını, omuzunda kürek yaşına göre hızlı sayılabilecek adımlarla yürüyordu ark boyu, yukarı bende doğru Satı Kadın.
Yanı başımdan geçerken;
-Hayrola Satı Aba, nereye böyle yaya yapıldak? Dedim oralı olmadı.
Duymadı, görmedi mi, duydu, gördü görmezdenmi geldi; orasını bilemem. Odukça telaşlı ve huzursuz bir hali vardı.
Belli ki, suyunu kesmişler Satı Kadın’ın. Bu günlerde kaybedilen her saniye önemli köylü için.
Zamanında sulanmadı mı sebze, meyve kurur yapraklar; dökülür açan olanca çiçekler. Boşa gider emek, tükenir yüreğin yağı; heba edilmiş olur çoluk çocuğun ve dahi tüm ailenin bir yıllk yiyeceği. Dudağında ne söylediği dahi anlaşılamayan birşeyler mırıldanarak ve her adımda biraz daha hızlanarak yol alıyordu; bende ulaşmak için Satı Kadın.
Su arkından akan suya, akmayan su dersek şayet daha doğruyu söylemiş oluruz.
Kurumadan ark yatağı bir an önce ulaşmalıydı bent’in gözüne.
Bittimi sulama nöbeti ”yandı gülüm keten helva”
Belli ki, su sırası kendisinde olan Satı kadının suyunu kesmişler yukarıdan.
Araziyi sulamak için iki bendi var köylünün. Birisi köyün üst tarafında, oraya yukarı bent; diğeri de köyün alt tarafında oraya da aşağı bent diyoruz.
Yaklaşık sekizyüz dönümlük bir arazi sulanabilir düzeyde ova olup; bu iki bentten açık ark kanalları ile iletimi sağlanmış, salma suyu ile sulanmaktadır.
Buraya ekilenler genelde mevsimlik bahçe ve bostan türü ekeneklerdir. Bir evin mevsim boyu yiyecek ihtiyacı neler ise hemen, hemen tamamının ekilmiş olduğunu düşünecek olursak yanlış yapmamış oluruz.
Patates, soğan, fasulye, kabak,
domates, patlıcan, biber…vs. gibi
20 AĞUSTOS 2023/ ANKARA
Devam edecek
Necati AÇIKGÖZ