İdam sehpasını kurun.
Dar ağacında sallandırın.
Ne de olsa suçluyum.
Hem de en alasından.
Neden diye sorarsanız,
Düşündüm, Hakim Bey! Düşündüm.
Düşüncenin suç olduğu bir ülkede,
Ben iyiliği düşündüm.
Ben sevgiyi düşündüm.
Ben gözü kapalı güveni düşündüm.
Fakat o düşüncelerim birilerinin işine gelmediği için,
Beni suçlu ilan ettiler.
Evet, suçluyum hem de en alasından Hakim Bey!
İyilik istediğim için suçluyum.
Vefakarlık istediğim için suçluyum.
Barış istediğim için suçluyum.
Kızlar okusun, dediğim için suçluyum.
Cahil bir anne cahil bir toplumun yetişmesi demek, onu dillendirdiğim için suçluyum.
Elinize silahı değil,kalemi alın, dediğim için suçluyum.
Bölgemde sahipsiz mezarlarımız olmasın, dediğim için suçluyum
Evet, yedi cihana güller ekin dediğim için suçluyum.
Ah ah be Hakim Bey!
Sen iyilik yap dedim.
Balık bilmezse Halık bilir dedim.
Güzel bakan güzel görür dedim.
Ben gönül gözüyle baktım.
Karşımdaki insanlara dış görünüşüne göre değer verdim.
Ama anladım ki içi boş dışı hoş ne yaramaz insanlar varmış.
Meğerse işte öyle değilmiş.
Ben yine ve yeniden yanıldım.
Ah ah be Hakim Bey!
Benim bu saf hallerim ne olacaktı?
Meğerse artık dünya insan kılığında, kan emici vampirler tarafından istila edilmişti.
Saflığıma verin Hakim Bey!
Biliyorum suçluyum.
Onlar gibi ikiyüzlü,
Onlar gibi sinsi,
Onlar gibi içten pazarlıklı,
Onlar gibi koyun postuna börünmediğim için.
Saflığıma verin Hakim Bey!
Ah ah be Hakim Bey!
Kırın şu kalemimi.
Gözlerim görmesin emi!
Şu yüreğim artık dayanmıyordu.
Ve aklım almıyordu.
Bunları yapanlar acaba insan mıydı?
Meral BAYAT