İstanbul
Çok Bulutlu
25°C
İstanbul
25°C
Çok Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
27°C
Cuma Çok Bulutlu
23°C
Cumartesi Çok Bulutlu
20°C
Pazar Parçalı Bulutlu
21°C
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
PERİŞAN
PERİŞAN
Ali Akın(Albazoğlu)
…
Düştüğümüz şu hale bak,
Akıl bitmiş, dil perişan,
Köyü ve ilçeyi bırak,
Bakıyorum il perişan.
Bozulmadık var mı bir şey?
Adam zalim, ünvanı bey,
Söze kızmış, ötmüyor ney,
Sazlar kırık, tel perişan.
Acıyı çalıyor hırsız,
Çoğaldı utanmaz arsız,
Kimse iş görmüyor karsız,
Odun yanmaz, kül perişan.
Acı büyük, duymuyorlar,
Kurallara uymuyorlar,
Mala, mülke duymuyorlar,
Ahlak bitmiş, kul perişan.
Feryada figana sağır,
Dili var kendinden ağır,
Hani açılmıştı çığır,
Görmüyor göz, el perişan.
Umudumuz düşmüş sele,
Ölüyoruz bile, bile,
Fakir halk çekiyor, çile,
Ev yıkılmış, çul perişan.
Albazoğlu ne diyeyim?
Ben kime akıl vereyim,
Dinlerseler söyleyeyim,
Baş akılsız, kol perişan.
22.02.2022
Yorumlar
Benzer Konular
Söyle nasıl dağları aşım Sicim gibi akar göz yaşım Halim budur işte Gardaşım Dertler’im benim hep yoldaşım Bitmez tükenmez vardır telaş Dertler’im bana açar savaş Bitiyorum ben yavaş yavaş Dertler’im benim hep yoldaşım İçe yığılmış dert harmanı Felek yazmış bana fermanı Kaybettim güç kuvvet dermanı Dertler’im benim hep yoldaşım Dertler’im...
Çocukken, dünyayı yeni yeni kavramaya başladığım yaşlarda, yolda, sokakta, orada burada gidip gelen, koşturan insanlara bakar düşünürdüm: Nereye gidiyor bunlar?.. Bu telaş nedir?.. Kimi kaygılı, kimi kararlı, mutlu, gamlı gamsız, kimi sorunlara boğulmuş; kısacası yaşama çabasıyla sürüklenen onlarca insan, onlarca farklı özellikte kişilik akıp gidiyordu… Ne güzellik değil mi? ...
Eski bir sokaktaydım şimdi. Köşedeki ahşap, iki katlı, mavi boyalı evin yanındaki harap bina, kırılan umutlarım gibi ayakta durmaya çalışıyordu. Biraz ilerledim ayaklarım beni oraya sürüklüyordu sanki. Gitmek istediğimden emin değildim ama itiraz da edemiyordum. Önünden şöyle bir geçerim diye düşünürken kapının önüne gelmiştim bile. Baktım, kapı aralıktı. Tokmağından tutup...
MARTI İLE DENİZİN SEVDASI Mehmet YETEK Uzaktan severdi Martı Denizi Sarılıp, öpemezdi… Lugatında; Buruk merhabalar Kırık kalpler vardı Boğazına düğümlenen kelimeler Elvedayla biten sözler Vardı Denizin… Deniz bilmezdj sevmeyi, Anlamazdı sevgiyi Her daim ayrılıklara merhaba demişti deniz Ona sevmek,sevilmek çok uzaktı…. Dokunamazdı Deniz Birinin yüreğine, Tebessümlerini gizlerdi her zaman...
Daha ,gün ışımamıştı Horozlar bile ,uyanmamıştı Adam ,telaşla yatağından kalktı. Ekmek Aslan’ın midesinde ,beklemezdi Ne buz gibi suya ,nede soğuk odaya ,aldırmıyordu Elleri ,buz gibi suya daldı ,içinin ateşini alır umuduyla.. Acele acele ,yırtık pantolon ,delik çarıkları kuşandı. Her kesten önce pazara varmalıydı.. Akşamki boş midenin ,şikayetine aldırmadan.. Sabahki açlığını...
Kıyamet kopmaz elbette, Dünya döner yine, Gün kendini tamamlar Ama zaman ağır aksak yürür bende… Deprem olmaz elbette, Sarsıntılar meydana gelir, Yürek hasar alır biraz Ama taş taşın üzerinde durmaz bir daha… Gökkubbe çökmez elbette, Kara bulutlar dolaşır, Gözyaşı peydah olur biraz Ama o göz pınarlarından damla düşmez bir daha…...