Sen nasıl bir hastalıksın ki? Bela gibi girdin içime. Çıkmak bilmedin hiçbir şekilde. Aldın gücümü ve nefesimi, Elimden. Bir çıkamadın gittin, İçimden.
(Bu şiirin tamamı “Sessiz Çığlığım” adlı kitabında yer almaktadır)
Her gün seni biraz daha, Anlıyoruz çok Atatürk. Senin değerinde deha, Şu cihanda yok Atatürk. Vatan,millet dendiği an, Nasıl kurtarlır vatan? Vallahi sıkıştık inan, Bir yerlerden çık Atatürk. Koyduğun hedef ortada, Şimdi çok dardayız darda, Başlarda akıl firarda, Ne haldeyiz bak Atatürk. İzinden çıkınca senin, Yönü değişti geminin, Halini sorma...
YULARSIZ EŞEK Yularsız eşek gibisin Her çayıra dalıyorsun Cehennemin en dibisin Yetim hakkı çalıyorsun Her yere uzanır kolun Bilmem nere gider yolun Belli değil sağın solun Her telden de çalıyorsun Seni adam sanır duyan Bitmedi mi tatlı rüyan Bir kere de erken uyan Her zaman geç kalıyorsun Haktan kaçma gel...
Köylü teyze bahçesinden topladığı ıspanak, marul, maydanoz, roka, dereotu gibi pek çok yeşilliği bir güzel yıkayıp demetler halinde küçük paket lastikleriyle bağlayıp tezgâhının üzerine dizmişti. Ayağında kara lastik ayakkabısı, evde dikilmiş şalvarı, başörtüsünün üzerine tünettiği siperlikli boyacı şapkasıyla gelip geçenlere ümitsizce sesleniyordu. Ispanak var, marul var, maydanoz var! Sabahleyin tezgâhını...
Sular akmayı durdurdu gideli, Şelaleler serap, nehirler bitap derler. Cahiliyet narasıyla kuşanmış zihinleri var onların Bilmezler, dağdan ovadan çekilen suların gözlerimdir rotası Vatan kuşandı bu yaz da bahar belirtilerini, Sırma sırma otlar dağlarca uzanmış derler. Cahiliyet narasıyla kuşanmış gözleri var onların Göremezler gönül evimden yitirilen kırmızı güllerimi Ak güvercinler salınmış,...
Ben seni, bendeki seni özledim Balıkesir Maşınga içinde pişen ekmek, büryan Uyan ey oğul ,sabah oldu uyan Var mı bu sabah horoz sesini duyan Ben beni, eski seni özledim Balıkesir Maşınga üstünde kararmış su güğümü Çözemedim hâlâ içimdeki uykulu düğümü Tarhana çorbası, tepside sıcacık ekmeği Yanında acılı , baharatlı turşu...