Charles Dickens’ın Oliver Twist adlı kitabı üzerine notlar Gülzar AHMEDOVA … “Zamanla derin, durgun bir uykuya daldı. Bu uyku ancak çekilen acıların dinmesiyle mümkündür. O durgun, derin uyku ki bundan uyanmak insana acı verir. Bu uyku ölüm bile olsa kim uyanıp da gene yaşamanın bütün çile ve yüklerine; bugünün dertleriyle...
Sanıyorum bana küs, tepemdeki şu bulut. Diyor ki; yüreğinde değilim ben, bin umut. Ne var ise heybende, adı soyut ve somut, Durma çıkar, hızlı at hummalı derinlere; Dönmez hiç sana geri, çok derindir o dere. *** Çölün adı Mecnunsa, Leylâ hicran duygusu. Bak nedensiz kapandı, pandoranın kutusu. Çılgın bir şelâleye,...
Bu Felaket Yusuf Değirmenci … Gök gürledi kar yağınca sevindik Kara toprak suya doyacak dedik Altı şubatta sallandık titredik Bu felaket kara günler getirdi Yer kükredi yollar çöktü yarıldı Binalar yıkıldı kat kat yığıldı Altta canlar imdat diye bağırdı Bu felaket nice canlar götürdü Sağ olanlar kurtulmayı bekliyor Dışarda kalanlar...
/Mensure/ ^^ Karanlığın koynundan çıkıp her gün doğuyor güneş. Ve sonra da batıyor Gamzekız. Arasında sıkıntılı saatler. Belki yavaş, ama geçiyor. Devamlılık süreci içinde zamanı; mazi, hâl ve istikbal parçalarına bölmek geliyor içimden! Bölemiyorum… Canım sıkılıyor nedense, çok şeyler yapmak istiyorum, ama imkânsızlıklar bir Erciyes gibi yükseliyor önüme Gamzekız. Elbette...
CESUR KANDINLAR Cesur kadınları seçin, Çünkü onlar kendi düşlerinin hırçın işçileridir. Ufku geniş hayallerinin peşinde koşan Pas tutmayan ışıldayan kadınlar. Aptal kadın yoktur. Ailesi, kocası, sosyal cevresi tarafından Zekası ve özgürlüğü bastırılan kadınlar vardır. Birde anadolu kadını vardır ki! Vatanı bayrağı için yüreğini ortaya koyup Kundakdaki çocuğunu arkada bırakıp cepheye...
Altmışlı yıllardı. Çocuktuk. Ege kırsalında yaşıyorduk. Tarlamızın kenarlarında meşe ormanları ve daha ilerisinde kızılçam ormanları vardı. Okulların tatil olduğu yaz aylarında tarlamızın kenarlarındaki bu meşe ormanlarında koyun ya da kuzu güderdik. Koyunlar yerde buldukları otlarla ve meşe yapraklarıyla karınlarını doyururken bizim de gözlerimiz hep meşe ağaçlarının üzerinde olurdu. Çünkü yaprakların...