SİVAS İÇİMDE BİR SIZI ŞİİR : ALİ ERDİN SESLENDİREN : SERNİL DESTİNA FON : SİVAS ELLERİNDE SAZIM ÇALINIR ESER : PİR SULTAN ABDAL Görseller & Fon alıntıdır… SİVAS İÇİMDE BİR SIZI Diyarı gurbete geldim geleli, Hasretim sana, özledim Sivas’ım, Kuru çulu yere serdim sereli, Hasretim sana, özledim Sivas’ım. Yıllardır özleme...
1873 Aralıkta, bir güneş doğdu istanbul semalarına Eğitimini Kahire de alıp, hizmet için döndü vatanına Az ve öz yazmayı ilke edindi, kendi mısralarına Söyleyin, daha ne denir bu Türk evladına… *** Şiirler adamış, Çanakkale de şehit yatanına Zulme alkış çalmamış, saldırmamış ecdadına İstiklal marşını yazıp, armağan etmiş vatanına Söyleyin, daha...
Yazı yazmanın garip bir cazibesi var. Cazibeli yazı yazma bir düşünce jimnastiğidir. Jimnastik devam ettikçe düşünceler olgunlaşır. Olgunlaşan düşünceler yumağı gittikçe büyür. Toplumun karşı karşıya olduğu konular üzerinde bu düşünce yumağını fırsat buldukça açıyorum. Açılanın kaçta kaçı okuyucunun işine yaramaktadır. Peki okuyucunun işine yarayacak yazıları yazmakta hür müyüm? Bu sorulara...
SEN BİLEMEZSİN..! Yaşamak istediğin hayatın ardından… Hayale dalmış gibi bakıp hayal kurmak, nedir bilirmisin? Sen bile inanmazsın onunladır her anın yaşanırmişcasına.. Bir dolu hayaller huzuru kalbinde bütünüyle hissetmek… Aşktanda öte kördüğüm! gibi kara sevda, gibi… Senin gibi düşünür sandığın aynı hisleri bölüşür sanırsın… Araya yıllar girer, unuttu sanırsın bilemezsin…. Hâlâ...
Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Merhabalar. Ben Sibel Karagöz. 1994 Bartın doğumluyum. 28 yaşındayım. 22 yıl Kocaeli’nde yaşadım. 2021 yılında evlendim, Karabük / Safranbolu’ya geldim. Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz? Aslında açık konuşmak gerekirse, bazı psikolojik...
Kenan Döner’in Duyulmayan Çığlık adlı kitabı üzerine notlar Dilek ÖZDEMİR … Eşi Naciye küçük çocukları Zeliha, Hüseyin, Halis köyde 2 odalı küçük taş evinde Oduncu Ahmet’in ormandan ağaç keserek kıt kanaat geçinmekteydiler. Köyün varlıklı, imtiyazlı kişileri; Devecilerin Mesut, köyün muhtarı Ali, Jandarma komutanı, ormancı Halil menfaatları için yapamayacakları kötülük yoktu....