Gördüğüm bir fotoğraf beni derinden etkilemişti. Bir çocuk oyun oynamış eve dönüyor, yaşlı bir teyze yükünü almış yola düşmüş. Bu iki kişi yolda karşılaşıyorlar. Altına da çok anlamlı bir not düşülmüş. “Biri geçmişine, biri geleceğine bakıyor.” diye. Belki bu fotoğraf karesiyle karşılaşanlar vardır. Belki öylece bakıp geçtik belki benim gibi büyük tesir altında kaldınız.
Evet hiç aklımdan çıkmıyor çünkü geçmişe bakacağımız yaşlarımıza yaklaşıp geçmiş uzadıkça korkular üşüşüyor içimize. Bir mevsim nasılsa insanoğlu da bu mevsimler gibi döngüde yaşıyor. Bir farkla… Bizim ömrümüzde bu mevsimleri bir defa yaşıyoruz. Dünyaya gelip tekrar gidip yeniden dönmüyoruz. Sadece bahar yaz sonbahar kış ömrümüz.
Hayatın bize kattığı tecrübeleri bir dahaki bahara deyip heybemize atmıyoruz. Önümüze gelen sonbaharda aldığımız derslerle giriyoruz. Ama asla geçmişe gidip düzeltemiyoruz o acıları, üzüntüleri, ihanetleri ve tecrübeleri.
En çok üzüldüğümüz şey, sevdiklerimize ayıramadığımız zaman, para kazanmak için ziyan ettiğimiz ve onları kazanmak için bozduğumuz sağlığımız. Anı yaşamadan başkalarının isteklerini yapmak ya da hatalardan geç dönmek vs vs. Çoğaltılabilir elbette bunlar. Mesela eşinden ayrılmış çoğu çifte sorduğumda; bu evlilikte en pişman olduğun nedir? Veyahut boşandığına pişman mısın? diye sorduğumda aldığım cevap neredeyse hep aynıydı. “Hayır pişman değilim ve tek pişmanlığım neden daha önce boşanmadım oldu.” dediler. İşte verdiğim bu örnekte olduğu gibi geç kaldığımız ve geç gelen aklımızla bu hayatı keşke yeniden yaşayabilseydik.
Hayat tecrübelerini bizimle paylaşan büyüklerimizin söylediklerini kulak ardı ederken ki vurdum duymazlığı onların yaşına geldiğimizde de gösterebilseydik keşke.
Anlatmaya çalışıyoruz şimdiki gençlere ama anlayamazlar elbette yaşamadan. Fakat ben bir kez daha söylemek istiyorum. Lütfen hayatınızı yaşayın. Dünyada kalacak hiçbir nimet için hayatınızı, enerjinizi canınızı boşuna harcamayın. Temel ihtiyaçlar dışında lüks için, zenginlik için ömrünüzü heba etmeyin. Ömrünüzün sonbaharında değil sadece her mevsiminde anı yaşayın…
UZAKSIN MUTLULUK Öylesine uzaksın ki…!Mutluluk sen;Uzanıp göğe bulutu çalmakGüneşe baş eğdirmekVe yıldız kümesi biriktirmek gibi bir şeysin.. Kader bu ki..!Hasreti bize bıraktın bu devran kaderinYüreğim ağlarken bu gülüşler senin…Mutluluğa giden umudu yok edensinNe eylesem özlemi sen bitimezsin Hayal bu ya..!İki kalem çaldım hayattanBiri siyah, biri beyaz uçlu..Bir avuç içine çizdim...
Hilalin dokusunda dokunur aşk Ay güneşi boşar da Ben boşayamam varlığını yüreğimden. Bestelediğim bir şarkı olur sesin gecemin uvertüründe, Bir an gelir ki rakkase olur saçların, Ayağı yerden kesik tennuremde. Bir an düşer ki ellerime, Soyarak düşümün zarını gülüşünle, Keder dönüşüverir sevinçli bir kadere. O yüzden, Senden beri uykum, Uykusuzluğa...
Ne çok kadınlar dul/ ne çok çocuklar yetim Ne çok Mehmetler, Necatiler/ ne çok Recepler, Muharremler Kavruldu tenleri/ alevinde karanlık bir ejderin Ne çok umutları vardı/ ne çok düşleri Titrek ışığında fenerlerin / terlerdi bıyıkları Soludukları zehir zemberek / kömür tozları Ne çok özlem duyarlardı gün ışığına/ kokusuna sevgilinin Ne...
Aşk Yazarı Mustafa Çifci Dünya’ya örnek olmak için fikirlerin evrensel düzeyde olması şarttır. Bu anlamda Atatürk Dünya Lideridir. * UNESCO‘nun 20. Genel Konferansı’nda tüm üyelerce kabul edilen (20 C/Resolution 3/1.4/2) sayılı kararında Atatürk için şu ifadelere yer verilmiştir. “Atatürk, barış, anlayış ve halkların eşitliği ilkelerine hayatını adayan olağanüstü bir lider“...
Merhaba, Yirmi dördüncü kitabım; “AYAĞA KALK ANADOLU” adıyla, 210 sayfa olarak, Gülnar Yayınları’ndan çıkmış olup dağıtım ve satıştadır. İlk yüz sayfası; yeni anayasa öneri maddelerimi içermektedir. Kitabın otuz sayfalık giriş bölümünü; bu adresten PDF olarak okuyup, indirebilirsiniz. Kitabı temin etmek isteyenler Kitapyurdu ve arm.web.tr adresindeki satış sitelerden, yayıncımız Gülnar Yayınları adresinden veya yerel bir kitapçıya sipariş vererek...